‘Gözleri yemyeşil ormandan, güneşin altında masmavi menevişlenen denize kaydı. Başını kaldırdı, ucu bucağı olmayan gökyüzüne baktı. Gördüğü tüm renkler, güneşin parlaklığında silindi. Kamaşan gözlerini, yamaçlarda dinlendirdi. Kırmızı damları, ince zarif minareleriyle üç öbek halindeki çevre köylere baktı. Ait olduğu yeri ne kadar sevdiğini fark edip, kendini iyi hissetti.’