Bana Yalan Söylediler

Seth Stephens-Davidowitz

Bana Yalan Söylediler Posts

You can find Bana Yalan Söylediler books, Bana Yalan Söylediler quotes and quotes, Bana Yalan Söylediler authors, Bana Yalan Söylediler reviews and reviews on 1000Kitap.
Ve evet, insanın gelişim yıllarında doğru şehre taşınması çok önemli bir fark yaratıyordu.
Aslında Büyük Veri'nin kişisel gelişim kitaplarında sık sık yer verilen şu meşhur söze, 21. yüzyıl güncellemesi yapabileceğini düşünüyorum: “Asla kendi içini başkalarının dışıyla karşılaştırma."
Reklam
Başka bir deyişle, Facebook bizi zayıf sosyal bağlantılara açık hale getiriyor: Liseden tanıdıklarımız, uzaktan kuzeniniz olan bir manyak, arkadaşınızın arkadaşının arkadaşının dıdısının dıdısı falan. Bunlar asla bowling oynamaya ya da mangal yapmaya yanaşmayacağınız kimselerdir. Onlarla bir akşam yemeğe gitmezsiniz. Ama Facebook'ta arkadaşsınızdır. Ve sizin aklınızın ucundan bile geçmeyecek görüşlerin yer aldığı yazıların bağlantılarını verdiklerini görürsünüz.
Herkes yalan söylüyor. İnsanlar eve dönüş yolunda kaç tane içtikleri hakkında yalan söylüyorlar. Spor salonuna ne kadar sık gittikleri, yeni ayakkabılarının kaç para olduğu, o kitabı okuyup okumadıkları hakkında yalan söylüyorlar. Hasta değilken hastayım diyorlar. İrtibatı koparmayalım diyorlar, ama koparacaklarını biliyorlar. Sorun sende değil bende diyorlar. Sevmiyorlar ama seviyorum diyorlar. Üzüntüden geberiyorlar ama mutluyum diyorlar. Aslında erkeklerden hoşlanıyorlar ama kadınlardan hoşlandıklarını söylüyorlar.
...Nihayetinde değişikliğe yol açan neydi? Elbette ticaret, kâr, pazarlama. 20. yüzyılın ortalarında insanların sınırlı sayıda fotoğraf çektirmeleri, film ve fotoğraf makinesi şirketi Kodak'ı hüsrana uğratıyordu. Nihayet, Kodak insanların daha fazla fotoğraf çekmeleri için bir strateji geliştirdi. Kodak, reklam kampanyasına fotoğrafla mutluluğu özdeşleştirerek başladı. Amaç insanlara çok güzel vakit geçirdiklerini başkalarına göstermek istedikleri her durumda resim çekme alışkanlığı kazandırmaktı. Tüm o mütebessim okul yıllıklarındaki fotolar bu başarılı kampanyanın bir sonucudur (keza bugün Facebook ve Instagram'da gördüğünüz çoğu fotoğraf da öyle).
İnsanlar sık sık yalan söylerler, hem kendilerine hem de başkalarına.
Reklam
·
Not rated
Adorno ilişkisel şekilde anlamlandırılması gereken kavramların yalıtılıp hareketsizleştirilmesini hipostazlaştırma olarak tanımlıyor. Mesela mitler insanı kaynak aldığı gibi insan da mitleri kaynak alır. İki tarafdan birinin diğerini belirlediğini söylemek hipostazlaştırmazdır. Bu kavramlar ilişkiseldir. Söylem eylemi, eylem de söylemi kurar. Yazar büyük veri sayesinde insan doğası hakkında hiç sahip olmadığımız bilgilere sahip olacağımızı ve bunun sosyal bilimlerde devrim yaratacağını düşünüyor. Gelecek neslin Marx ve Foucault'ları veri bilimci olacak diyor. Yazar bu argümanında söylemin/teorinin/kurgunun gücünü hafife almışa benziyor. Bir kere bahsettiği yazarlar verileri kullanmıyor değillerdi. Marx Kapitali yazdığı dönemde tek tek çeşitli ülkelerdeki işçi maaşlarını çalışma saatlerini falan araştırıyordu. Bununla beraber Marx'ı Marx yapan şey o veriler değil, o verileri yaptığı kurgunun/söylemin/inşanın içine yerleştirebilmesiydi. Veriyi işler hale getiren teoridir. O yüzden daha çok veriye sahip olmak bize bilim açısından her zaman daha parlak sonuçlar vaadetmez. Hele gerçeklik hakkında bir çerçeve çizme iddiasından uzak, garkolduğumuz sistem içersindeki tekil meseleler hakkında çözüm bulmanın şizofrenik mutluluğunu ideal kabul eden dataizm hiç parlak sonuçlar vaadetmez. Dataizmin peşinden gitmek tek tek bütün varlığımızı nicelleştirip dataya çevirmek ve nihâyetinde âyânlığımız içinde nihân olmaktır.
Bana Yalan Söylediler
Bana Yalan SöyledilerSeth Stephens-Davidowitz · Koç Üniversitesi Yayınları · 201850 okunma
256 syf.
·
Not rated
Kitap araştırma-inceleme-sosyoloji türünde bir kitap. Kitaba geçersekte, öncelikle kitabın beyin yakan bir etkisi var. Kitap daha çok kendimize bile itiraf edemediğimiz şeyleri Google yazmaktan da çekinmediğimizden bahsediyor. Gerek gerçeklerimiz ,merak ettiklerimiz, sosyal hayat,ikili ilişkiler ,sevdiğimiz siyasi partiden tutun liderine kadar her şey ama her şeyi Google'dığımızdan bahsediyor.Kitapta bile bunun örneği verilmiştir. Kitabin bir kısmında, bir Amerikan seçimlerinde anketörlerin insanlara hangi siyasi lideri destekledikleri sorulunca; insanların kararsızım deyip,bir yandan yalan söyleyip, bir yandan da sürekli arama motoruna kafalarında tasarladıkları ve en başından beri destekledigi liderin konuşmalarını izleyip onları desteklediği görülmüştür. Okurken beni en çok hayrette düşüren şey ,"Evet ben de bunu Google" dım deyip çehremde hafif bir tebessüm oluşup ve hemen akabinde en küçük fuzûlî şeylerin bile veri tabanın oluşturulması, beni uzun bir süre dumura uğratmıştı..:)
Bana Yalan Söylediler
Bana Yalan SöyledilerSeth Stephens-Davidowitz · Koç Üniversitesi Yayınları · 201850 okunma
"Kaç kadının kocasını 'hödük', 'sinir bozucu' ve 'cimri' diye gördüğünü genellikle hafifseriz."
Sayfa 124
"Veriler büyük soruların gece 2 ila 4 arasında sorulduğunu gösteriyor: Bilincin anlamı nedir? Özgür irade var mıdır? Diğer gezegenlerde yaşam var mı?.. Ot nasıl sarılır? aramaları gece 1 ile 2 arasında tepe noktasına varıyor... 'İntihar' arama oranları öğlen 12.36'da zirveye ulaşıyor. Hava durumu, dua ve haberler ile ilgili arama oranları sabah 5.30'dan önce zirve noktasına ulaşıyor..."
Sayfa 147
68 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.