Barbaros Hayreddin Paşa'nın Hatıraları

M. Ertuğrul Düzdağ
8.8/10
35 Kişi
91
Okunma
30
Beğeni
6,2bin
Görüntülenme
"Kendi halinde, deniz ticareti ile meşgul bir gencin, imanı, aklı, yüreği ve bileği ile dünyanın gelmiş geçmiş en büyük deniz savaşçısı ve kaptan-ı derya oluşunun, kendi ağzından yazılmış heyecanlı destanı... O genç, Hızır Reis'tir ve bu büyük adam Barbaros Hayreddin Paşadır. Barbaros Hayreddin Paşa, korkusuz bir kahraman, tedbirli ve akıllı bir kumandan, dirayetli bir devlet adamı, alçak gönüllü bir insan, yiğit ve aziz bir müslümandır. Böyle olduğu içindir ki, o bizden ve bizim içimizden biridir. Bizim öz büyüğümüz ve gerçek bir kahramanımızdır. Bu kitap, bizzat Barbaros Hayreddin Paşa tarafından söylenerek, yanındaki kahramanlardan Seyyid Murâdî Reise yazdırılmış bulunan ve "Gazavât-ı Hayreddin Paşa" adıyla meşhur olan eserden istifade edilerek kaleme alınmıştır." M. Ertuğrul Düzdağ
474 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1990
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Aslan Hızır Reis
474 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı bir sahafta denk geldi/nasip oldu. Dedim heyt breh Hızır reis. Heh işte şimdi seni buldum. Baktım kalın ve esere sadık kaldığını iddia ediliyor . Aldım başladım. Küçükken radyo tiyatrolarında duyar cenge ben çıkmış gibi sahlanirdim. E o zamanlar çocuktuk. Neyse efem kitabı aldım başladım okumaya içimde hiç sönmeyen bir fetih sevdası olustu. Kose dedesinin sakalı ile ovunurmus. sonuç şu ; Bir kitap daha , bu kitap niye bitiyor diye üzüldüğum kitaplar icersine girdi. İlk fırsatta inslallah direk gazavati Hayrettin paşa kitabını bularak Osmanlıcasini direk okumaya azmettim. lise ve ortaokul çocukları yabancı kahramanları olmadan önce(Harry mesela -ki çok severim kendisini eyi kitaptır okutulmali-) bizim kendi kahramanlarimizi tanıması gerekiyor. Çünkü Avrupa'nın hayali kahramanlarinin yanında eti ile kemiği ile şehitliği ile gaziligi ile adam gibi adamlar var. Çok çok çok büyük bir saçmalık olarak tanimadan sadece ismini duyarak büyüyor çocuklar. Acı acı acı. Kitap kesinlikle okutulması gereken kitaplar arasında. Gazavati Hayrettin Paşa hatirlari kitabına (orjinaline 10 üzerinden 10 ) ancak bu kitaba biraz sadelestirildigi için 10 üzerinden 8.5
Barbaros Hayreddin Paşa'nın Hatıraları
Barbaros Hayreddin Paşa'nın HatıralarıM. Ertuğrul Düzdağ · Kapı Yayınları · 201291 okunma
474 syf.
7/10 puan verdi
Tarihle ve ecdadla ilgilenenlerin kesinlikle okumalarını tavsiye edeceğim harika bir kitab.
Barbaros Hayreddin Paşa'nın Hatıraları
Barbaros Hayreddin Paşa'nın HatıralarıM. Ertuğrul Düzdağ · Kapı Yayınları · 201291 okunma
Hakiki Barbaroslar'ı Tanımak İsteyen Okusun
298 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Bu kitap uzun zamandan beri kütüphanemde idi. Barbaroslar dizisi başlayacağı zaman diziye hakim olabilmek için önce ansiklopediden araştırmamı yaptım akabinde birincil kaynak niteliğindeki bu hatıratı okudum. Diziye gelirsek kitabı okumayanlar için güzel gelebilir ama benim için pek iç açıcı değil açıkçası, kitapla da pek alakası yok, biz tarihi dizi - film işini pek beceremiyoruz maalesef. Arkadaşlar dizi süresi 2,5 saat bu süre zarfında harika bir kitap okumak daha makbul değil mi? Son olarak kitap, tarihe ilgi duyanlara şiddetle tavsiye edilir.
Barbaros Hayreddin Paşanın Hatıraları - 1.Cilt
Barbaros Hayreddin Paşanın Hatıraları - 1.CiltM. Ertuğrul Düzdağ · Tercüman Yayınları · 199091 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Barbaros Hayrettin Paşa'nın kendi el yazması savaş ceriderilerinin derlemesi olduğunu düşündüğüm okunması gerekli bir kitaptır. Yazar ceridelere sadık kalarak ve günümüz Türkçesine sade bir şekilde çevrilmiştir.
Barbaros Hayreddin Paşanın Hatıraları - 1.Cilt
Barbaros Hayreddin Paşanın Hatıraları - 1.CiltM. Ertuğrul Düzdağ · Tercüman Yayınları · 199091 okunma
- Gazavat-ı Hayreddin Paşa -
%28 (83/296)
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Er odur ki dünyada koya bir eser Esersiz kişinin yerinde yeller eser."
Barbaros Hayreddin Paşanın Hatıraları - 1.Cilt
Barbaros Hayreddin Paşanın Hatıraları - 1.CiltM. Ertuğrul Düzdağ · Tercüman Yayınları · 199091 okunma

Yazar Hakkında

M. Ertuğrul Düzdağ
M. Ertuğrul DüzdağYazar · 38 kitap
20 Kasım 1941 tarihinde Bursa'da doğdu. Baba tarafı, 93 (1877) Rus Harbi sırasında Lofça'dan ve Lofça'nın Düzdağ yaylasından gelen, ana tarafı Yenişehir'in yerlisi olan bir ailenin çocuğudur. İlkokulu Yenişehir ve Bursa'da okudu. Haydarpaşa Lisesi'ne yatılı olarak devam etti (1953-59). İstanbul Edebiyat Fakültesi'nin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi (1965). Lisenin birinci sınıfından sonraki yıllarda, o sene edebiyat dersine gelen - Medine kadısı Halim Efendi'nin oğlu, Mehmed Âkif Ersoy'un talebesi, Birinci Millet Meclisi zabıt kâtibi ve MÜ İlâhiyat Fakültesi Tasavvuf ve İrşad dersleri hocası - Muallim Mâhir İz Bey'in (1895-1974) sohbetlerine devam etti; hizmetinde bulundu. Bu sayede müslümanca düşünmeye ve yaşamaya başladı. Fakülte yıllarında haftalık Yeni İstiklâl gazetesi ile basın hayatına girdi (1960). Şûle dergisinin neşrinde çalıştı ve yazdı (1962). İlim Yayma Cemiyeti'nin "İmam-Hatip Okulu'nu bitirme imtihanlarına dışarıdan girecek olan din adamları için" açtığı kurslarda Türkçe dersi verdi. Milliyetçiler Derneği ile Milli Türk Talebe Birliği'nin faaliyetlerine, Risâle-i Nur hizmetine, zamanın tanınmış ilim ve fikir adamlarının sohbetlerine devam etti; her çeşit İslâmî fikrî çalışmalara katıldı. İki yıllık yedek subaylık hizmetinden sonra Mâhir İz Bey'in kurucu müdürlüğünü yaptığı - Özel Fatih Erkek Koleji'nin ilk yıllarında idareci ve öğretmen olarak çalıştı (1967-72). Mehmed Âkif Bey'in kızı Feride Hanım'ın Mâhir İz Bey'en rica etmesi ve onun da kendisini vazifelendirmesi üzerine, o sırada İnkılâb Kitabevi tarafından - tekel olarak - yayınlanmakta olan "Safahat" baskılarının tashihlerini yaptı. Bu vesile ile eser üzerindeki - hâlen devam etmekte bulunan - ilmî çalışmalarına da başlamış oldu. On arkadaşıyla birlikte, üniversite çevrelerine hitap edebilmek gâyesiyle - isim babası olduğu - "Enderun" sahhaf-evinin kuruluşunda bulundu. Ancak hiç bir şekilde ticarete girmek istemediği için, maddî ilişkisini kesti. Fakülte mezuniyet tezi olarak - Eski Türk Edebiyatı dersi hocası ve Türkiyat Enstitüsü müdürü Prof. Fâhir İz Bey'in arzusu üzerine - Şeyhülislâm Ebussuûd Efendi'nin fetvaları üzerinde, Kanunî devrindeki hayatı tesbit maksatlı, "sosyolojik" bir araştırma yapmıştı. Sonraki yıllarda da - Erzurum Edebiyat Fakültesi dekanı Prof. M. Kaya Bilgegil Bey'in yanına çağırması ve doktora yapmasını istemesi üzerine - yüksek lisans tezi olarak "Volkan" gazetesi üzerinde çalıştı. Fakülte yıllarında yaptığı ve hâlen sahalarında tek olan bu çalışmalarını, daha sonra genişleterek yayınladı. Ancak üniversitelerde başlayan sol anarşi yüzünden, fakülteye intisaptan vaz geçti.Yakın tarih sahadaki çalışmalarına özel olarak devam etti. Resmî vazife ihtimalinden sâlim kalınca, sakal bıraktı (1976). Haftalık Sebil gazetesinde yazarlık ve genel yayın müdürlüğü yaptı (1976-80). Kendi kitaplarını neşretmek için MED Yayınevi'ni kurduysa da, sekiz kitap çıkardıktan sonra kapadı (1978-82). Diyânet Vakfı İslâm Ansiklopedisi'nin (İSAM) kuruluşunda vazife alarak çalıştı (1983-84). Altınoluk dergisinin çıkarılmasına yardım etti (1986). MÜ İlâhiyat Fakültesi Vakfı içerisinde Mehmed Âkif Araştırmaları Merkezi'ni kurdu. Âkif Bey'in hayatını yazdı. Safahat'ın ilk defa olarak karşılaştırmalı ilmî neşrini ve halk baskılarını hazırladı. Bu çalışmaları, Mehmed Âkif Bey'in vefatının ellinci yılında Merkez ve Kültür Bakanlığı tarafından yayınlandı. MÜ İlâhiyat Fakültesi Vakfı camiinin altındaki Merkez'in salonunda l960'lı yıllarda Milliyetçiler Derneği'nde başladığı -Safahat Sohbetleri'ne devam etti (1986-89). Günlük Zaman gazetesinde iki yıl (1987-89) ve Millî Gazete'de iki ay kadar (1993) köşe yazarlığı yaptı. Bir ara Zaman'a "yakın tarih" dizileri verdi (1994). Hepsine taraftar ve yardımcı olmakla birlikte, herhangi bir cemaat veya harekete 'tam intisap' edemediği için, daima yalnız çalıştı. Fikrî istiklâlini elinde tutabilmek uğruna, önce büyüklerinden kalanları ve son olarak - elli yıldır seçip topladığı - kütüphanesini sattı. İSAM kütüphanesine yakın olabilmek için Ümraniye'ye taşındı (2006). Siyasete, ticarete ve memuriyete girmedi. Lübnan ile Ürdün'e (1971) ve Londra'ya (1978), İslamî hizmet maksatlı iki kısa seyahatte bulundu.1985'ten sonra Hacc'a ve Umre'ye gitti. 1967'deki evliliğinden - bugün hepsi kendi yuvasını kurmuş olan - altı çocuk sahibi oldu. Yazar, millî elifbenin ve güzel Türkçe'nin tahrip edilmesi yüzünden, geçmişinden kopmuş olan yeni nesilleri, ecdâdın yüksek ahlâk ve fikirleri ile buluşturmayı kendisi için bir vazife ve gâye olarak benimsemiş bulunmaktadır.1960'dan beri yazıları ve 1969'dan itibaren çeşitli yayınevlerinde kitapları yayınlanmakta olan yazar, yakın tarih ve dinî fikrî hayatımız üzerinde araştırmaya ve düşünmeye devam etmektedir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.