Oldest Barışa Emanet Olun Kürt Sorununa Yeni Bakış Posts
You can find Oldest Barışa Emanet Olun Kürt Sorununa Yeni Bakış books, oldest Barışa Emanet Olun Kürt Sorununa Yeni Bakış quotes and quotes, oldest Barışa Emanet Olun Kürt Sorununa Yeni Bakış authors, oldest Barışa Emanet Olun Kürt Sorununa Yeni Bakış reviews and reviews on 1000Kitap.
1960'ların başında mısır.
Nasır yönetimi izin verir, bir Kürtçe radyo yayına başlar. Ankara rahatsız olur. Kahire'deki türkiye büyükelçisi randevu alıp başkan nasıra gider, hükümetinin rahatsızlığını iletir.
Nasır da şöyle der:
Hem türkiyede kürt yok diyorsunuz, hemde buradaki Kürtçe yayından rahatsız oluyorsunuz, bu nasıl iştir?
Büyükelçi bunun üzerine Türkiyede ki Kürtlerin bulunduğunu söylemek mecburiyetinde hisseder kendini. O zamanda başkan nasır, çekmecesinden bir kağıt çıkarır, bizim büyükelçiye uzatır :
"Şu kağıdın üstüne türkiyede Kürtler vardır diye bana verin, bende o zaman kürtçe radyoyu kapatacağım. " Kahire büyük elçimiz ıkınıp sıkınır ve bunu yapamayacağını söyler.
"Bir zamanlar bağımsız, demokratik Kürdistan derdi, apo. Şimdi üniter devlete, demokratik cumhuriyete geldi. Hatta bugün kemalizmi övüyor. Nereden nereye? Apodaki bu değişim kafaları karıştırdı. O zaman bunca kan niye döküldü diye hesap soruluyor. "
Kürtçeyi cumhuriyetin kuruluşundan beri hedef almış olan bütün bu engellerin temel insan haklarını çiğnediğini, insanlığa karşı suç oluşturduğunu, insanın kendi ana diliyle bağını koparmaya kalkışmanın gerçekten bir vahşet olduğu gün gelecek bu topraklarda da anlaşılacak.
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tümü gitse kandili Temizleyemez. "
Türkiye aralık ayı içinde Irak'a askerî operasyon yaptı. Gece vakti kandil bombalandı, asker karadan girdi kuzey Irak'a. Kamuoyunu heyecana getirmek ve operasyonu başarılı göstermek için asker tarafından psikolojik seferberlik yapıldı neredeyse. Operasyon sırasında genelkurmay başkanı olan, psikolojik savaş için düğmeye basan orgeneral yaşar büyükanıt emekli olduktan sonra 8 Mayıs 2009 da mehmet ali birand'a 32.günde şöyle diyecekti :
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin tümü gitse kandili temizleyemez. "
Başbakan Erdoğandan edindiğim bazı izlenimlerimi dört yıl sonra şöyle özetleyebilirim:
Galiba büyükanıt paşanın gözünde askerî harekat daha çok kamuoyuna yönelik bir 'psikolojik harekattı' ama aynı zamanda hakiki bir manevra... Peki ya Şehitler? Yoksa yine 'söz konusu vatansa, gerisi teferruat mıydı?