Her yazar, kitabını seçen, alan, okumaya koyulan okur metninin girdabına kapılsın ister. Başlangıç cümlesini bu denli önemli kılan, onun partisyonun başına yerleştirilen anahtar gibi, okuyana bir vaad aşılamasından gelir: Bazen bir gizdir bu, örtünen ve açığa çıkarılmak istenen bir anlam; bazen bir ritimdir, alıp götüren, sürükleyen. Kitap, daha iyi bir dünyanın kılavuzu olabilir birçok örnekte; oysa milyonları ölüme taşıyan kitaplar vardır, hayatı zehir etmişlerdir başka milyonlara: Hiçbir cümle özünde masum değildir.
Belleğinin bir köşesinde, her insanın olur, bir ukde kataloğu duruyor; hayatının her evresinde yapmalıyken yapamadıklarınla yapmamalıyken yaptıkların belirleyici roller oynamış, hangileri ters çevrilseydi neler değişir dönüşürdü yaşadıklarının seyrinde ölçemezsin tabii, kimse ölçememiş, ne var aradere kimisi, daha sık birkaçı, seni yolunda rahat bırakmamışlar. Bir yenisinin aralarına katılacağı endişesi kaplıyor içini. İki yoldan birini seçeceksin, ikisi de seni sonradan örseleyebilir.
Kitap, daha iyi bir dünyanın kılavuzu olabilir birçok örnekte; oysa, milyonları ölüme taşıyan kitaplar vardır, hayatı zehir etmişlerdir başka milyonlara: Hiçbir cümle özünde masum değildir.