Yanan ormanlar, köyler, ahırlarında diri diri yakılan hayvanların sesleri uzaktaydı; ama yanık kokusu, büyük yıkımların o akıl sır ermez yollarını izleyerek kilometrelerce uzaklıktan gelip her şeyin içine işliyordu; ipliklere, boyaya, kumaşa... Çamaşırlardan gelen kokuyu ümitsizce içine çekti, bin kez yıkasa da onları arıtamayacaktı; koku kafalarının içindeydi; beyinlerine girmiş, ciğerlerine işlemişti...
Sayfa 88