Başka Karşılaşmalar
Adalet AğaoğluBaşka Karşılaşmalar Sözleri ve Alıntıları
Başka Karşılaşmalar sözleri ve alıntılarını, Başka Karşılaşmalar kitap alıntılarını, Başka Karşılaşmalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sözün ulaştığı her kulak, kendine ait bir dünya kurabildiği için radyo, güçlü bir iletişim aracı. Ama bu kadar tekil hayal dünyaları yarattığı, o dünyalar paylaşılamaz olduğu için de güçsüz. Alıcıyı tek yanlı beslediği zaman ise, tehlikeli. Bir düşman.
Kimbilir kaç kere, kaç biçimde yazılmış destan, ancak radyoda seslendirildiğnde asıl, yüz binlerce kere yazılmış olmalı.
Sözlü anlatım, kayıtta değildir, özgürdür. Ulaştığı yerde yeniden biçimlenir; yeniden ve her anlatılışta da yeni kılıklara, anlamlara bürünür.
Her şey ses dalgalarının içinde akar gider; uzakta, ulaşıp ulaşmadığını bilmediğimiz bir yerde erir.
Bir andan ötekine anlam değiştiren yüzler vardır. Doğu Akdeniz'in yeni yüzü bana onları anımsatır.
Ben, bana sunulan dar gömleklerden hep boğuntu duydum. Ruhumdaki isyanları, sanatın kanalına akıtabilmek için dingin limanlar kurdum: resim, müzik, başka kitapları okumak, başka ufuklara açılmak…
Sayfa 119Kitabı okudu
ERGUVAN FISILTILAR
Adların, kentlerin, hattâ tarihlerin birer rengi olduğu gibi, fısıltıların da renkleri vardır. Gece mavisi fısıltılar, gizli-gizemli bir şeylerden dem vururlar. Erguvan kırmızısından olanlar ise en çok Boğaziçi'nden, oradaki hayalhanelerden, geçmiş baharların dilinden konuşurlar.
Sayfa 103 - Everest Yayınları
Tarihleri mümkün olduğu kadar doğru yazdırmak için hepimiz elimizden gelen her türlü katkıdan geri durmamalıyız. Z sadece savaş alanlarına bakılarak ve çoğu kez de emir üstüne ezbere yazılmış, yazdırılmış tarihlerden yeterince çekmedik mi? O tarihte ne yeniliyordu, ne içiliyordu, çocukların, kadınların hayatı nasıldı? Bunlar yazılmamıştır.
Sayfa 217 - Everest Yayınları
Hâlâ kimileri vatan hatipliği yaparak, savaş davulları çalarak, ordu yardakçılığı ederek somut cesetlerle dolu bir atari oyununun tadını çıkarıyorlar. Hadi sen yürü Güneydoğu sınırına, desen, 'birer hocalık mocalık uydurup' ceset sergilerini televizyondan seyredecekler ve rahat koltuklarında vatan hatipliği edecekler de yine onlar.
Sayfa 147 - Everest Yayınları
Belki de artık herkes kendi kendinin anlatıcı olmak istiyor; kendi sesiyle konuşmak... Demokratikleşme ? Ya da bunun çarpık hali: Kakofoni ?