Bildiğimiz değerler değer olmaktan çıkmış. Bildiğimiz sınırlar yok. Emek, bildiğimiz ‘arz ve talep’ tartımı dışında; çünkü talebin dahi arz’a göre programlandığı bir dünya bu. Böyle bir dünyada bize kalan, sanki ancak kabuğu içinde tınlayarak yine kendine dönen kendi iç sesimiz.(İşitebiliyorsak!) Bu ses sanki: “İyi ya,şimdi de yörüngesinden çıkmış bir hayatı anlat,” diyen bir ses.