Harlan Coben'in okuduğum üçüncü kitabı ve diğer iki seferde olduğu gibi bu kitap da beni etkilemekten geri kalmadı.
Konusu genel hatlarıyla: Doktor Marc Seidman altı aylık çocuğu ve eşiyle birlikte yaşamaktadır. Bir akşam normal bir günkü gibi mutfakta bir şeyler yerken bir ses ile bilincini kaybeder. Uyandığında hastanededir ve yaşaması mucizedir. Silahlı saldırıya uğramıştır. Eşinin öldürüldüğünü ve altı aylık kızı Tara'nın da kayıp olduğunu öğrendikten sonra büyük bir yıkıma uğrar. Artık onun için hiçbir şey aynı olmayacaktır. Kızını bulmak için varını yoğunu ortaya koyar.
Kitap polisiye macera. İlk sayfasından itibaren sizi esir alan ve dinmeyen bir temposu var. Bir ara okumaya öyle dalmışım ki kahramanımızın koşuşturmacasından nefes nefese kaldım. Gerçek manada söylüyorum.
Kitabı okurken katil kim diye hesap yapmaya devam edin ancak sizi sürekli ters köşe yaptıracak. Hatta, gerçekten bir katil var mı, diye kendinizi sorgulayacaksınız. Çünkü okuduğunuz zaman anlayacaksınız ki aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
