“Yüreğiyle aklının kınadığı her şeyi aceleyle savunuyordu: babamı, evliliği, kapitalizmi. Çünkü yanlışlık kurumlarda değil, varlığımızın derinliklerindeydi. Bir köşeye sığınıp, kendimizi olabildiğince ufaltmak zorundaydık.”
İnsanlar özgürdür dedim. Ama herkes yalnızca kendisi bakımından özgürdür; onların özgürlüklerine ne dokunabiliriz, ne başlarına gelecekleri bilebiliriz, ne de onlardan özgür davranmalarını isteyebiliriz. Bana üzüntü veren şey de bu; kişinin kendine özgü değeri yalnızca kendisi için vardır, benim için değil: yalnızca dış görünüşüne erişebilirim onun; ben de anlamsız bir dış görünüşten başka bir şey değilimdir onun için, olmayı kendim bile seçmediğim bir veri.