Başlangıca dair:
Eğer şiirin ne olduğuna dair bir şeyler duymak istiyorsanız bu kitabı okumalısınız. Önsözden: İlk kitabım olduğundan ve henüz kendimi bu alanda yeteri kadar usta görmemem nedeniyle şiire dair makaleler yazamam ama bir okuyucu olarak şiire dair bir şeyler söylemek gerekirse; aynı tanımı ifade eden yüzlerce farklı cümle kurulabilir. Ancak ben şiirin ne olduğundan ziyade nasıl olma(ma)sı gerektiğinden bahsedeceğim. Şiiri, hikayeden ayıran en önemli özellik benzetmelerdir. Ne kadar redif ve kafiye ile donatsanız ne kadar mısralara dökseniz de eğer bir şiirde ucu kapalı olduğu kadar açık benzetmeler yoksa ona şiir diyemezsiniz. Nasıl ki aynı resimde resim sevdalıları farklı duygular hissedebiliyorsa aynı şiirde farklı hikayeler barındırmalıdır şiir. Her insan aynı şiirden kendi hikayesini kendi duygularını okumalıdır. Şiirin zenginliği herkese hitap etmesidir.
Mesela bir fabrikatör kızının fakir bir erkekle ailesi izin vermediği için birlikte olamaması bir hikayedir ve bunu mısralara da dökseniz, sonuna kafiyeler de koysanız, kızın güzelliğini ya da erkeğin duygularını daha önce kullanılmamış sıfatlarla da anlatsanız bu yalnızca tek bir hikayedir ve asla şiir olamaz. Ama eğer sana bakmak suya bakmaktır gibi bir benzetme yaparsanız mısralarınızda, sevgilisinin su kadar güzel olduğunu düşünen bir aşık bunda kendi hikayesini bulabilir. Sana bakmak suya bakmaktır çünkü benim için su kadar hayatisin diyebilir bir başka aşık. Ya da su kadar dalgalısın, su kadar safsın, temizsin. Ya da sevgilisinin çok kirli bir kalbi olduğunu düşünen bir aşkzede pis bir suya bakarken sevgilisini hatırlayabilir. Ya da donmak üzere olan bir insan ılık bir suya kavuşunca eşinin sıcaklığı hatırına geldiğinde bu mısrada kendine ait bir şeyler bulabilir. Ya da çölde kavrulan bir insan bir bardak soğuk su içtiğinde sevgilisinin de su gibi kendisini ferahlattığını düşünebilir.
Berrak bir suda kendini gören aşık belki sevgilisinde de kendini görüyordur. Vücudumuzun dörtte üçü su olduğuna göre belki eşim de benim dörtte üçümdür. Onsuz yarım bile olamıyorumdur. Gördüğünüz gibi bir mısra birden fazla kişiye dokundu. Aynı anda hem tek hissi hem de birden fazla hissi barındıran mısralar şiiri şiir yapar.
Yani şiir tek bir resim yapmalıdır; tek bir portre. Ama o portrede burun, gözler ve kaşlar yerine küçük aynalar koyarsanız hem portrenin teması bozulmaz. Hem de okuyucu o detaylarda kendini görür.
Bu kitapta şiiri şiirlerle anlatmaya çalıştım:
ŞİİR
Öyle bir halde bıraktın ki beni
Derdimi ancak şiirler anlatabilir
Ve kalem dahi oynatamamamın nedeni
Sen roman yazmaya bile değmezsin
Ve roman çok daha büyük ve heybetli de görünse de,
Bir tüfek gibi
Çok daha ufak olan bir çakı;
öldürürken çok daha fazla can yakabilir!
Bu yüzdendir şiire sevdam,
Yalnızca ölümü, gerçekten arzulayanlar bilebilir