Kitabı okumaya başlarken birkaç kişi başlıkla alay etti! Fakat okudukça başlıkla alay edenlerden 'cok özür dilerim 'ama asıl alay edilmesi gerekenler kendileri ve bizlerdik. (Kimse alınmasın ama gerçekten hissettiğim durum bu)
Biz müslümanlar, "mümin" olduğumuzu iddia edenler, ilk olarak bir yola baş koyduğumuzu belirtmiş oluyoruz, müslüman olduğumuzu iddia ederek: İslâm yolu; İslam yolu bir aşk yoludur, bu yolda İslam'ı öğrenerek, Allah'a ulaşmanın yoludur! Hedefimiz cennet olmamalı, aşık Veysel'in de dediği gibi: cennet cennet dedikleri birkaç köşkle... Bizim hedefimiz riza-i ilahi olmalı! Allah'ın rızasını kazanmak, bu uğurda yaşamak ve gerekiyorsa bu uğurda ölmek değil, şehit olmaktır! Ben müslümanım diyen bir insanın bu bilinçle hareket etmesi gerekir. Yoksa İslam sadece evde veya camide ibadet edilen bir din değildir. İslam'ın hayatın her anında hayata müdahale eden ve kanun koyup, o kanunlarla yonetilmenizi isteyen bir dindir. Benim okurken hissettiklerim bunlar.
Çokta uzatmayayım hepimizin aşkına başlarım diye bir başlık atılabilirdi ama başlarım senin aşkına diye başlık atılmış.
Aşık bir insan, aşkının hakkını vermelidir; aşkının hakkını veremeyen bir insan aşık degil sadece gönül eğlencesi peşinde koşandır.
Kitaba geçecek olursak, yazar İslami aşkın nasıl olması gerektiğini anlatmaya çalışıyor. Ve bence en güzel şekilde de anlatıyor.
Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.