Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Başörtü Risalesi

Dücane Cündioğlu

Başörtü Risalesi Gönderileri

Başörtü Risalesi kitaplarını, Başörtü Risalesi sözleri ve alıntılarını, Başörtü Risalesi yazarlarını, Başörtü Risalesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuklarımıza ne diyeceğiz?
“Ya taviz verirsek, ya direnemez de başlarımızı açarsak?.. O zaman haysiyetini kaybetmiş, başkalarına değil, dinine değil, Rabbine değil, kendine, kendini kendi yapan şeye ihanet etmiş biri olarak çocuklarımıza ne söyleyeceğiz, onlara nasıl KUR’AN okuyacağız? Haysiyetsiz doktorlar olmayı, haysiyetli müslümanlar olarak kalmaya tercih ettiğimizi mi söyleyeceğiz? Yavrularımızın o güzelim gözlerine nasıl bakacağız? Onlara gururla nasıl, “Biz ki bir zamanlar BİZ HAKİKATİZ demiştik, biz ki başlarımızı yaran joplara aldırmamış, biz ki kimsenin telkinlerini kâle almamış ve bildiğimiz gibi, inandığımız gibi yaşamıştık” diyebileceğiz?”
Sayfa 93 - Tibyan YayıneviKitabı okudu
Ümitvar olmak...
“Oysa Peygamber Efendimiz bize, “kıyamet anında elinde bir fidanı olanın, o fidanı dikmeye çalışması gerektiğini” tavsiye ediyor. Kıyamet koptuğu halde eldeki fidanı dikmeye çalışmak... Yani ümitsiz olmamak, kıyamet anında bile ümidimizi kaybetmeyip birşeyler yapmaya çalışmak...”
Sayfa 92 - Tibyan YayıneviKitabı okudu
Reklam
Kur’an-ı Kerim’in rehberliği...
“İnsanlığın Kur'an-ı Kerim’in rehberliğine her dönemden daha çok muhtaç olduğu bir dönemde yaşamaktayız ve müslümanların, bu Kitab’ı rehber edindiklerini söyleyenlerin üzerindeki yük de yine her zamankinden daha ağır...”
Sayfa 83 - Tibyan YayıneviKitabı okudu
Kur’an daki Bilimsel şifreler....
“Hiç düşünülüyor mu ki geçen asrın sonlarından itibaren başlayan Kur’an’da bilimsel keşiflerin şifresini bulmak çabası, bugün Kur’an’ın tebliğini ne hâle getirdi; Kur’an’daki bilimsel, matematiksel mu'cizeleri bulup çıkaralım derken, o mübarek Kelâm’dan neler neler çıkarıldı? Televizyon komikleri bile bu işe el attılar ve onlar da tabiî ki elleri boş dönmeyip Kur’an’dan Mustafa Kemal’i çıkardılar. Üstelik bütün bunlar, hamiyet-i diniye adına, İslâmiyet’e hizmet adına ortaya konuldu. Öyle oldu ki sonunda gaflet ile samimiyeti, gayret ile ihaneti birbirinden ayıramaz hale geldik.”
Sayfa 27 - Tibyan YayıneviKitabı okudu
Şeytan’ın adımlarını takip edenler...
“Kur'an, haksızlığı, hırsızlığı, zulmü, katli, içkiyi, zinayı, faizi, açılıp saçılmayı yasaklar; bu yasakları çiğneyenleri sadece ilâhi cezayla değil, dünyevî cezayla da tehdid eder. Bu yasakları çiğneyenlerin Şeytan'ın adımlarını takip ettiklerini, Şeytan'ın adımlarını takip edenlerin ise ne dünyada ne de ahrette felah bulacaklarını bildirir.”
Sayfa 9 - Tibyan YayınlarıKitabı okudu
Dücane hoca eski mahallesini terk etmeden önce
Kur'an'ın bir emri, Kur'an'a rağmen tatbik edilmiyor, hatta bununla da kalmayıp o mümtaz Kelâm'ın şu ya da bu hususu emretmediği, emrettiyse bile bağlayıcı olmadığı söyleniyorsa, Kur'an sayfaları açılsa ne olurdu, açılmasa ne olurdu? Kur'an'a ittiba edilmedikten sonra, Kur'an'ın el üstünde, baş üstünde tutulmasının ne anlamı vardı?
Reklam
İran'da Şah'ı tarihe gömenlerin çoğu, çarşaflı kadınlardı.ve inkılap onların çarşaf giymekteki ısrarlarında filizlenmişti.
İnsanlığın Kur'an-ı Kerim'in rehberliğine her dönemden daha çok muhtaç olduğu bir dönemde yaşamaktayız ve müslümanların, bu Kitab'ı rehber edindiklerini söyleyenlerin üzerinde ki yük de yine her zamankinden daha ağır... Bu nedenle çağımız insanlığının Kitab'ın rehberliğinden faydalanması ve mesajının sağlıklı olarak kitlelere ulaştırılması için, bu Kitab'ın doğru olarak anlaşılmasına mâni olan engellerin ortadan kaldırılması, çağın dilinin kavranıp bu dilin sorunlarının aşılması elzem hale gelmiştir.
Televizyon kanallarında karşılıklı birbirinize keyif bağışladığınız o modern âilelere duyduğunuz kadar bir saygıyı, lütfen müslüman (dindar?) âilelere de gösteriniz ve çarşafı 'kara çuval' olarak nitelemekten vazgeçiniz.
Kur’an’da geçen bazı emir sigalarını, birtakım karineler yardımıyla vücûb yerine, izn’e hamletmek mümkündür. Ne var ki hiç kimse ilahî bir emri, ‘kanaatimce bu bir tavsiyedir, dolayısıyla vücûb ifade etmez; üstelik ben karine-marine de anlamam, bildiğimi okurum’ diyemez, dememelidir. Şayet diyecek olursa ne olur? Bizce bu kimse -Ebu Hanife’nin dediği gibi- tekfir edilmez, iknaya çalışılır!
146 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.