Burjuva çağı, doğaya ve üretime adanmıştı; oysa, gerek doğa gerekse üretim, baştan çıkarmaya tümüyle yabancıydı; hatta baştan çıkarma için öldürücüydü. Foucault'nun da belirttiği gibi, cinselliğin kendisi de bir üretim (söylemin, sözün ve arzunun üretimi) sürecinin sonucu olduğuna göre, bu çağın baştan çıkarmayı daha büyük bir karanlığa gömmesine şaşmamalı.