Kalemiyle ilk kez tanıştığım yazar;yazılarında hayatın güzel taraflarından ziyade çirkin taraflarına bakmayı tercih ediyor. Ona göre çirkini görüp bilmeyen iyiyi güzeli anlayamaz.
13 hikayeden oluşan Bataklık çiçeğinde Salahattin Enis Çingeler hikayesi hariç bütün hikayelerde yoksulluk,sefalet,vefasızlık hatta morgda fareler tarafından dili,ağzı,burnu yenmiş cesetlerden bahsederek hayatın çirkin ve iğrenç taraflarını yazma konusunda nirvana yapmış.
Kitabın giriş hikayesi olan Batak Çicekliginde; bir içki alemi sonrası karısının ve biraderinin kendisini sızdırmaya çalışmasından şüphe ederek sızma rolü yapan adamın biraderiyle eşini uygunsuz şekilde yakalamasını ve özellikle eşine hikaye boyunca bir hayli saydırmasını konu edinmiş.
Tavsiye edebileceğim bir Türk klasiği.
