Erol Güngör çevirisiyle Ötüken neşriyat tarafından basılan Paul Hazard'ın La crise de la Conscience europeenne Batı Düşüncesindeki Büyük Değişme kitabının 1996 baskısını okudum.
Önsöz çok güzel bir giris yapıyor.
"Otoritenin teminatı altında bir meratip silsilesi, bir disiplin ve nizam; dogmatik prensiplere sıkı sıkıya bağlı bir hayat. İşte on yedincisi yüzyıldaki insanların aziz tuttukları şeyler. Ama onlardan hemen sonraki on sekizinci yüzyıl insanları bu tahditlerden, otoriteden ve dogmalardan şiddetle nefret ettiler. Evvelkiler Hristiyanlığı tutan, berikiler de tutmayan kimselerdi. Evvelkiler ilahi hukuka, berikiler tabii hukuka inandılar. Evvelkiler eşitsiz sınıflara bölünmüş bir cemiyet içinde kaygısız yaşadılar, berikiler ise bir eşitlik rüyası içindeydiler. Fransızların çoğu Bossuet gibi düşünürken birdenbire Voltaire gibi düşünmeye başladılar.
Bu inkılabın nasıl meydana geldiğini öğrenmek için pek bilinmeyen bir ülkeyi keşfe koyulduk."
Paul Hazard eskiden yeniye geçiş dediği bu serüveni anlaşılır ve güzel örneklerle filozoflardan ve eserlerinden fikirlerinden örneklerle anlatıyor.
Bilinmeyen ama sizi etkileyecek bir kitap arıyorsanız kesinlikle okumalısınız
