Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu

Necip Fazıl Kısakürek

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sorar biri: -"Ey Allah'ın resulü cihad'ı ekber nedir?"... -"Tek insanın kendi nefsiyle boğuşması..." Yani milyonluk orduların, milyonluk ordularla, milletlerin milletlerle boğuşması cihad-ı asgar (küçük cihad)... Bir adamın kendisiyle boğuşması ise cihad-ı ekber (büyük cihad)... Bu da bütünüyle tasavvuftur. Bilenler ve nefsini tanıyanlar için nefse karşı Cihad...
Sayfa 104Kitabı okudu
Velî dua ediyor, diyor ki: -"Allah'ım istiğfarlarımdan dahi sana istiğfar ederim!" Buyurun! Çünkü istiğfarda samimiyet eksikliği var... "Ben bir daha yalan söylemiyeceğim, beni affet!" derken Allah'a en büyük yalanı söylüyoruz. Velî ise böyle istiğfar ediyor. Görüyor musunuz dinimizin hazine tarafının hudutsuzluğunu?..
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Müthiş izahat..
Râbıtaya itiraz felakettir. Çünkü leblebi kafalılar zannederler ki, rabıta demek şeyhini mübalağa ile büyütmek, gaye zannetmek! Asla... O şeyhinin kılığından ilâhî huzura doğru çıkmak için bir bilet almaktan başka bir şey değil... Sırası gelmişken kaydedelim. Günün ucuz, gayet ucuz, bayağı ve ahmak inkâr modası içinde bir de formül vardır: -"Allah'la kul arasına girilir mi? Cevap vereyim; sizde söyleyenlere aynı karşılığı verin... Bana, bunu söyleyen bir profesöre şöyle dedim: -"Yahu, sen Üsküdar'a gitmek için bile vasıtaya muhtaçsın!.. Bütün beşerî vasıtaları elinden alsam, sen acaba potin mi giyebilirsin, sigara mı içebilirsin, yemek mi yiyebilirsin?.. İlahî huzura gitmek için vasıtasızlık ne demek? Elbette vasıtaya ihtiyaç var... Elbette Allah'la kul arasına girilemez! Fakat, Allah'la kul arasında münasebet kademeleri mevcut... Yoksa ey ahmak, Allah'la kul arasına hiç kimse giremez!.." Rabıta hâşâ, Allah'la kul arasına girmek değil... Hâşâ... Eğer bütün olarak, tüm olarak vasıtaya ihtiyaç olmasaydı, bir tane Nebî ve Resûl gelmezdi.
Sayfa 143Kitabı okudu
Biri hakkım da demiş ki: "-Yahu Necip Fazıl'da en beğendiğim nokta; düşmanını İyi tanımasıdır!.." Ona, aferin dedim, ama aptal diyesim de geliyor. Düşmanı tanımadan dost tanınır mı? Düşmanı tanımak dostu tanımanın %99,9'udur. Ve buraya yine Allah için kızmak, Allah için sevmek düstûru çıkıyor. Düşmanı olmayan Müslüman; Müslüman değildir! Buyurun ve illa herkes Müslüman ola!..
Sayfa 207Kitabı okudu
Kendilerine Müslüman diyenlerin fikirsizliği de ayrıca hazin...
Sayfa 207Kitabı okudu
Yahudiler esrarlı mahlûklar... (Kapitalizm)i o kurar, (Komünizm)i o yapar, sonra o yıkar. Şimdi Yahudi'yi şöyle, kısaca tahlil edelim: Biri bir adım ileri attırırsa, diğeri gelir, o adımı geri aldırır. Peki, nedir bundan murad?.. Hiçbir yerde birlik bırakmamak... Bâtılda bile buluşturmak istemez insanları... Yahudi budur; ve hak veya bâtıl, her birliğe düşmandır. Tek gayesi, gizli Yahudilik hegemonyasını kurabilmek için insanlığı bölmek, ufalamak, çözmek ve çürütmek...
Reklam
Kitap mevzuunda memleketimizin ne hâlde olduğunu görmenizi isterim. Bunu bir cümle ile geçeyim; Profesörlerimiz kitapsızdır, şairlerimiz kitapsızdır. Yahya Kemâl'in yüzüne söylemiş ve onu kitaplık bir cehde davet etmiştim: "O nedir senin yaptığın? Radyum gibi miligram miligram tartılan keyfiyetin bile kemiyete istinadı şarttır!" Bu ona çok tesir etmişti; son zamanlarında bir hamaratlık gelmişti ona... 'Hürriyet' gazetesinde, şiirleri çıktı; ama yine kitaplık çapta değil... Ne yazık ki, bizde kitaplık çapta adam yoktur. Fransa'da bir lise mualliminin bile (orijinal) eseri vardır. Bugün Avrupa kültürüne örnek birçok adam vardır ki, ana eserlerini doktora tezleri olarak vermişlerdir.
Sayfa 9 - Batı TefekkürüKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.