Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Batılı İki Müsteşrik W. Montgomery Watt ve Rudi Paret’in İslamı Algılama Biçimlerinin Kritiği

Maşallah Turan

Batılı İki Müsteşrik W. Montgomery Watt ve Rudi Paret’in İslamı Algılama Biçimlerinin Kritiği Sözleri ve Alıntıları

Batılı İki Müsteşrik W. Montgomery Watt ve Rudi Paret’in İslamı Algılama Biçimlerinin Kritiği sözleri ve alıntılarını, Batılı İki Müsteşrik W. Montgomery Watt ve Rudi Paret’in İslamı Algılama Biçimlerinin Kritiği kitap alıntılarını, Batılı İki Müsteşrik W. Montgomery Watt ve Rudi Paret’in İslamı Algılama Biçimlerinin Kritiği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihsellik iddiasını ileri sürenlerin ibadet ve ahlakla ilgili ayetleri evrensel; sosyal kurumlara dair emir ve yasaklarla cezaları, tarihsel olarak görmelerinin de hiçbir tutarlılığı bulunma(ma)ktadır. Kur'an'ın şu veya bu ayetlerde kullandığı dil, aynı dildir. Hangi kıstaslara dayanarak böyle bir ayırım yapabiliriz? Hatta ahlaki prensipleri hukuki prensiplerden ayıracak net bir kistas dahi mevcut değildir. Böyle bir ayırımın temelinde olsa olsa hevaya uymak vardır. Batı normlarını evrensel kabul ederek Kur'an'ı bunlara uydurmak vardır, başkası değil"
M. Said Şimşek, Günümüz Tefsir Problemleri, s. 306-309Kitabı okudu
Eğer gerçekten bugün için Kur'an ve Sünnet'i anlayan içtihad seviyesinde kimse yoksa, bu eksiklikten dolayı ümmetin tamamı sorumludur. Içtihad düzeyinde alim yetiştirmek farz-ı kifayedir... Gelenekçi kesim içtihad yapmayı geçmiş müctehidlere bir saygısızlık şeklinde takdim etmektedir.
Reklam
Bilindiği üzere Hz. Peygamber önceleri Mescid-i Aksa'ya yönelmekteydi. Bir müddet sonra Kur'an'in direktifiyle Mescid-i Haram'a yüzünü çevirmeye başladı. Muhalifler, Kur'an'ın da ifadesiyle Hz. Peygamber'in ilk uygulamasına dikkat çekerek "seni ilk kıblenden alıkoyan nedir" diyerek ona eleştiriler yöneltmeye başladılar. Şimdi bu çerçevede şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, şayet Hz. Peygamber risalet öncesi dönemde -hatta Watt'a göre risaletin ilk yılları da böyledir- müşriklerin "baş tanrı" inancıni kabul etmiş olsaydı bilahare tevhid akidesini tebliğ etmeye başladığında müşrik muhatapları mutlaka şöyle derlerdi: "Ey Muhammed, sen de önceleri bizim gibi düşünüyordun, Allah dişındaki ilahlarımızı da benimsiyordun, şimdi sana ne oldu da birden bire ilahlarımıza cephe aldın, onları inkâr ediyorsun..."
Tarihsellik olsa olsa, sadece peygamberi ilgilendiren ayetlerde söz konusu olabilir, Bunların Kur'an'da yer almaları, Peygamberliğin dinde çok önemli bir yeri haiz olması nedeniyle olsa gerektir. Ayrıca gerek peygamberimizle ilgili meseleler, ge- rekse önceki peygamberler ve toplumlarla ilgili kıssalar, mantukları itibariyle değil, mefhumları yönüyle bize hitap ederler. Allah'ın kudretini ifade için Kur'an'ın indiği yörenin malzemesini kullanması, mesela deveden söz etmesi de Kur'an'ın yerelliğine ya da tarihselliğine delil olamaz. Çünkü bu gibi hususlardan bahseden ayetlerde de mantuk değil, mefhum önemlidir, yani bu gibi ayetler, hükme medar olan ayetler değildir, bunlar ibret alınacak ayetlerdir.