Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Batılılaşma İhaneti

D. Mehmet Doğan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hâlâ içimizde garplılaşmanın sırrını ve sanatını arayanlara milliyetçi adı verilmektedir
Bildiğim kadarıyla «dil devrimi» Türkiye'den başka yerde yaşanmadı. Türkiye'de yaşanmasının çeşitli sebepleri var. Yani bu bize mahsusluk kendimize has olmamızdan ileri geliyor! Batılılaşma İhâneti'nin bir bölümünde bu sebepler üzerinde duruluyor. O yüzden tekrara düşmeden şöyle söyleyebiliriz: Türkiye İslâm dünyası içinde özel bir konuma sahip olduğu için böyle bir devrime mâruz kalmıştır. İslâm topluluklarıyla kesişme alanı çok bir Türkiye, hiç bir zaman istenmedi, en çok da kültürel konular sözkonusu olduğunda istenmedi. Hâlâ «Arapça»> korkuları, «irtica» ürküntüleri varsa bundandır.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Türkiye'nin meselesi şu veya bu şahıslarla ilgili bir hal değildir. Mesele iki asırdan beri geliştirilen ve memleketin bünyesine musallat edilen bürokratik zihniyetle ilgilidir.
Sayfa 53
Bir başkası, «Atatürk'e tekbir Atatürk ekber! Atatürk ekber! Ancak O var: Atatürk! Evliya odur, peygamber odur, sanatkâr Atatürk. Talihe hâkim, zekâya önder, doğma serdar Atatürk, Bunları geçti insan büyüğü: Kendi kadar Atatürk! Atatürk ekber! Atatürk ekber. Bizde O var: Atatürk! Ne Evliya, ne de peygamber ...Halkına yar Atatürk !» (Betin, 1950, Sonrakiler defterinden)
Sayfa 90 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Kitle haberleşme araçlarının hakimiyeti geliştikçe, kitlelerin düşünme hürriyeti daha büyük tehlikelere maruz kalmaktadır.
Sayfa 55
Türkçe ezan meselesi, buna dayalı Bursa nutku,¹ dinde reform yapıp camilere org yerleştirme komisyonu (1927), dini eğitim veren mekteplerin talebe bulamamaktan süratle kapanması ve bazı vakıf camilerin halkevi ya da depo haline getirilmesi, satılması gibi görünüyor olaylarla birlikte değerlendirilmesi gereğini belirtmeden geçemeyeceğiz. 1. Zaman zaman söylenip söylenmediği tartışma konusu olan bu nutuk, bir sofra konuşması şeklinde Bursa'da ezanin Türkçe okunmaması üzerine yapılmıştır. (Cumhuriyet tarihinin büyük gericilik hadiseleri arasında sayılan bu konu ile ilgili gelişmeleri ve geniş çaplı tutuklamaları 1933 yılı nin ilk aylarının gazetelerinden izlemek mümkündür.)
Sayfa 90 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İçkiyi içtikten sonra sanki vahiy geliyordu. İçmediği zamanlar sakin, saygılı, çekingen, kibar bir salon adamıydı. iltifat etmesini de çok iyi biliyordu. Yalana ve riyaya katkanamıyordu. Özel hayatında da çok sakin olan Atatürk'e. üç kadeh içtikten sonra vahiy geliyordu. Peygamberler gibi. Bütün kararları o zaman veriyordu. Hepsi de isabetli şeylerdi. Devrimlerin çoğunu ayık kafayla yapmaya kalksaydı, belki de başaramazdı. (sf. 255) (Cemal Granda: Atatürk'ün Uşağı idim. Hürriyet yay. İs tanbul, 1973)
Sayfa 86 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.