Bavul Dergisi - Sayı 40 (Ocak 2019) Gönderileri
Bavul Dergisi - Sayı 40 (Ocak 2019) kitaplarını, Bavul Dergisi - Sayı 40 (Ocak 2019) sözleri ve alıntılarını, Bavul Dergisi - Sayı 40 (Ocak 2019) yazarlarını, Bavul Dergisi - Sayı 40 (Ocak 2019) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendimize verdiğimiz vaatlerin zamanıdır yeni yıl; aslında insan en çok kendine ihanet etse de, her yeni yılda cömertçe karar almaktan kaçınamaz. Daha fazlanın zamanıdır yeni yıl.
Sayfa 6 - Evrim KuranKitabı okudu
Mutluluk bölünmez bir bütündür. Eğer siz mutlu değilseniz, ben mutlu olamam. Başkalarının mutlu olmadığı bir dünyada tek kişi mutlu olamaz.
Sayfa 3 - Suat DervişKitabı okudu
Çok boyutlu zamanda çok boyutlu aşk (Emre Kongar )
Zamanın sonsuzluğu karşısında, sonlu bir ömrü olan insanın yaşamı matematik olarak sıfırdır: Çünkü matematik olarak, sonsuza bölünen sonlu bir sayının sonucu sıfır olur.
Ama insanı sadece bir matematik formülüne indirgemek, sonsuz zaman karşısında, sonlu bir ömrün zavallılığını kabule zorlamak, ancak zamanı tek boyutlu olarak algılamanın ve onu sadece algı olarak değil, gerçekte de öyle yaşamanın kaçınılmaz sonucudur.
Oysa zaman üç boyutludur:
Geçmiş, şimdi ve gelecek.
Hangi insandır ki, zamanı bu üç boyutlu niteliği ile tekrarlayarak yaşar, o artık sonlu insan ömrünü aşmış, sonsuz zamanla bütünleşmiş, bir anlamda "sonsuzluğa erişmiş" bir insandır.
Sayfa 12Kitabı okudu
Korkmasaydın Ne Yapardın? ( Evrim Kuran )
Milan Kundera kendi deyimiyle hız iblisine teslim olduğumuz bir çağı anlattığı romanı Yavaşlık'ta şöyle söyler: "Korkunun kaynağı gelecekte yatar. Kim gelecekten kurtulmuşsa, korkacak hiçbir şeyi yoktur."
Sayfa 6Kitabı okudu
Çıkmaz Demeyin (Şermin Yaşar)
İnsan kendi huzuruna sahip çıkabilmek için başkasının huzursuzluğundan beslenebiliyordu demek. Fakirin kuru ekmeğine bakıp, kendi yavan ekmeğini öpüp başının üstüne koyuyor, ziyafetteymiş hissine kapılabiliyordu.
Sayfa 9Kitabı okudu
Çıkmaz Demeyin (Şermin Yaşar)
...Sular kesikken açık unutulmuş musluklar gibi usul usul akıyordu mutsuzluk üst katta. Bizim ev tavandan su alıyordu. Şıp şıp damlıyordu üst katın mutsuzluğu üzerimize. Ağır damlayan yerlere, yatak odasına mesela, hayali leğenler koyuyorduk. İçine birbirini sevmediği halde birlikte ömür tüketen iki insanın yalnızlığı doluyordu.
Sayfa 8Kitabı okudu