Bay Daktilo'dan Mektuplar
Aydan AyQuotes
Tüfekler patladığında yirmi üç kişiydi
Vakitlerinden önce gitti kalp veren yirmi üç
Yabancı ancak kardeşimiz yirmi üç
Hayata ölecek kadar tutkun yirmi üç
Düşerken Fransa'yı haykıran yirmi üç
Sayfa 9 - Aragon'un 'Hatırlamak İçin Kıtalar' şiirindenKitabı okudu
-Matmazel İsabelle, özlemlerimiz, yaşadıklarımız onca adaletsizliği aşmalı ve özgürce, aşkla yaşayabileceğimiz zamanımız olmalı. Hayat zamanda değil, zamanın kullanışıyla var olur. Aragon'un onlar için yazdığı şiirleri biliyorsunuz. Ve Léo Ferré'nin bu şiirleri bestelediğini... Ekmek, özgürlük ve eşitlik mücadelesi veren her insana saygıyla, sevgiyle bakmalıyız. Yaptığı hiçbir şeyden de pişmanlık duymayan Misak Manouchian ve 22 yoldaşını kinle, öfkeyle değil de güzel duygularla hatırlamalıyız.
Sayfa 8Kitabı okudu
Önce mantık, duygular, aşk... Sonra müzik... Bakışlar, duygular birleşir. Müthiş dans kendini müziğe bırakır. Tango çok farklı bir dans... Asil, ağırbaşlı, kimi zaman öfkeli, kimi zaman ateşli, vazgeçilmez ve tutkulu... Her ikisi de tutku, hüzün ve isyanla örülmüştür. Çırpınışlarımızın ötesinde bir anda anlatır aşkı bize.Dans ederken duygulamızın içinde kayboluruz, tüm acısıyla ve sevinciyle yaşarız aşkı o anda. Müzik ve dans başladığında, tek beden olunur. Adımlar, bir ileri, bir geri... Tıpkı aşk gibi... Şu an, ne yaptığını çok iyi bilirsin ama yarın ne olacağını bilemezsin. Aşk, "ya hep, ya hiç" demek olduğuna göre.... Tango da, iki kişinin ya hep ya hiç oyunudur. Bir kadın, bir erkek... Biri olmazsa ne aşk olur, ne de dans. Her şeye inat, dansa bir merhabadır... Aşk ile.
Sayfa 103Kitabı okudu
"Çocukluğunu cebine sıkıştırıp kaç buralardan, çünkü sadece senin olan tek şeydir o!"
Sayfa 53Kitabı okudu
Duygu ve aklı aşkın eşit yoğunluklu bileşenleri olarak kabullenmeye evet! Ama ilkeler üzerinden aklı öne çıkararak duyguları o ilkelere ve akla ezdirmeye hayır!
Sayfa 116Kitabı okudu