Bebekten Katile Erkeklik-Kadına Şiddet Uygulayan Erkekler
Aslıhan Burcu ÖztürkQuotes
Farklı bir yorum..
Radikal feminizmin tezine eleştirel yaklaşan yazarlar, devletin ataerkil olduğunu kabul etmekle birlikte çelişkili bir tutum sergilediğini ortaya koyar. Bu çelişki, bir taraftan erkeğe şiddet kullanma hakkı veren zorunlu askerlik uygulamasıyla erkekliğin şiddetle inşaasına katkıda bulunması, diğer taraftan kadına yönelik şiddeti engellemek üzere yasal düzenlemeler yapılması gibi uygulamalarda kendini açığa vurur.
…
Bir diğer çelişki devletin, hegemonik erkekliği kurumsallaştırırken, aynı zamanda denetim altında tutmaya çalışmasında kendini gösterir. Örneğin, şiddet suçlusu erkekler, şiddet kullanma yetkisine sahip olan asker ve polis gibi erkek ağırlıklı kurumlarla denetim altında tutulmaya çalışılır.
Sayfa 24
Kadınların bir kısmı, istismar ve şiddete dayalı ilişkileri sürdürebilmeyi ve zorluklarına dayanmayı, olumlu değerlerle yücelterek, bundan gurur duyabilmekte. (Herman, 2007). Çilekeş ve özverili kadın olma, önemli bir erdem olarak kabul edildiği için şiddet uygulayan erkeklerde şiddetin ve kendilerine bağımlılığın sürebilmesi için bu değerleri kullanıyor.
Kadın ve çocukların yaşamlarında olduğu kadar şiddeti uygulayan erkeklerin de yaşamlarında psikolojik, sosyal, ekonomik sorunlara neden olan şiddet, kamusal düzeyde mücadele edilmesi gereken toplumsal bir sorundur.
Sayfa 18
Özgecan Aslan, Ayşe Paşalı, Münevver Karabulut, Şule Çet, Helin Palandöken, Ceren Özdemir ve ismini sayamadığımız daha niceleri, erkekler tarafından vahşice öldürülen kadınlar… Yaşamı sonlanmasa da her tür şiddetin acısıyla ve öfkesiyle yaşamak zorunda kalan, şiddetle mücadele edebilmek için ölümü göze alan sayısız kadın… Şiddete tanık olan başta çocuklar olmak üzere tüm insanlığın yaşadığı acı, kızgınlık ve diğer taraftan kanıksamayı iyileştirmek için olanı aramak ve bunun için mücadele etmek, tüm kadınlara borcumuz sayılmalı.
Kadına yönelik aile içi şiddet, Türkiye’de yaygın bir sorun. Ülke çapında yapılan “Türkiye’de kadına yönelik aile içi şiddet” (KSGM, 2014) araştırmasında, yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri ya da birlikte oldukları erkekler tarafından fiziksel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların oranı %38, son 12 ay içinde fiziksel ya da cinsel şiddete uğrayan kadınların oranı %11. Yalnızca fiziksel şiddet görenlerin oranı %36 ve yalnızca cinsel şiddet görenlerin oranı %12 düzeyinde. Hamilelik döneminde kadınların yaklaşık %8’i şiddete maruz kalıyor. Şiddete uğrayan her dört kadından biri yaralanıyor. Şiddet, kırsal alanda yaşayan eğitim ve refah düzeyi düşük kadınlarda daha da yaygın. Eğitim ve refah düzeyi arttıkça şiddet azalıyor. Kentte yaşayan kadınlar arasında kırda yaşayanlara kıyasla şiddetin yaygınlığının azaldığı görülüyor.
Feminizm, kadının cinsiyetinden dolayı sosyal, kültürel, ekonomik ve politik alanda yaşadıkları her tür eşitsizliğe ve baskıya karşı çıkan, kadın hakları savunuculuğu temelinde kadınlar tarafından geliştirilen, özgürleştirici bir ideolojidir.
Sayfa 20
….ailede şiddete tanık olmanın ve şiddet görmenin, erkeklerin uyguladıkları şiddet konusunda kesin bir belirleyici yoktur ve bunun bir bahane gibi kullanılmaması konusunda dikkatli olmak gerekir. Aynı koşullara sahip tüm erkeklerin kadına şiddet uygulamadığı düşünüldüğünde, şiddet uygulamanın nihayetinde erkeğin seçimi olduğu gerçeği ile yüzleşiriz.Nitekim Kaufman’ın(1999) belirttiği üzere ailesinde kadına yönelik şiddete tanık olan erkeklerin bir kısmı, şiddet kullanmayı bilinçli bir şekilde reddetmektedir.
Sayfa 81Kitabı okudu