Beden dili araştırmacılarından biri olan Albert Mehrabian bir mesajın toplam etkisinin%7'sinin sözel (yalnızca sözler), %38'inin sesli (sesin tonu, yükselip alçalması ve diğer sesler dahil) ve %55'inin de sözsüz iletişimden oluştuğunu buldu.
Hess, yürüttüğü göz bebeği tepkisi deneyinde, deneklere; çıplak bir erkek, çıplak bir kadın, bebek, anne ile bebeği ve manzara olmak üzere beş tane fotoğraf göstermiştir. Tahmin edildiği gibi erkeklerin gözbebekleri en çok çıplak kadın fotoğrafında büyürken homoseksüel erkeklerin gözbebekleri çıplak erkek fotoğrafında büyümüştür. Kadınların gözbebekleri en çok anne ve bebek fotoğrafında büyürken ikinci sırayı da çıplak erkek fotoğrafı almıştır.
Çoğu kişi, insanların biyolojik olarak hala hayvan olduklarını kabullenmekte zorluk çekiyor. Biz, iki ayak üzerinde yürümeyi öğrenmiş, zeki ve gelişmiş bir beyne sahip, kılsız maymunlar olan primat türüne aitiz; Homosapiens'iz. Fakat tıpkı diğer türler gibi, biz de hareketlerimizi, tepkilerimizi, beden dilimizi ve el kol hareketlerimizi kontrol eden biyolojik kuralların hala egemenliği altındayız. İşin ilginç tarafı, insan hayvanının duruşu, hareketleri ve mimikleri bir öykü anlatırken, sesi tamamen başka bir öykü anlatıyor olabilir.