En Yeni Bediüzzaman Said Nursi Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Bediüzzaman Said Nursi sözleri ve alıntılarını, en yeni Bediüzzaman Said Nursi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Defalarca eleklerden eleneceksiniz, altın mısınız, bakır mısınız diye…
Marifet yolunun kahramanı ve güneşi olan İmam-ı Rabbani, "Mektubat"ında der ki:
Bütün tarikatlerin münteha noktası, iman hakikatlerinin vuzuh ve inkişaf kazanmasıdır. En büyük velayet, doğrudan doğruya hakikate yol açmaktır.
Sayfa 83Kitabı okudu
Evvela ve her şeyden evvel Avrupa, yine her şeye rağmen dinine sahip ve sadıktır. Belki birçok cihette kör ve mutaassıptır. Avrupa, mutaassıpken, medenî değildir. Taassubu bırakınca medenileşti. İslam ehli ise, dinine gerçekten sahip olduğu her zaman terakki etmiş; dinine lakayt kalınca da her defa perişanlığa uğramıştır. Çünkü onun dini hak ve hakikatin mutlak kefilidir.
Sayfa 81Kitabı okudu
Biz, Türkün gerçek millî mefharetini temsil eden İslamiyet dışına çıkmak isteyenleri Türk bilmiyoruz! Onları Türk perdesi altında pusu kurmuş Frenk telakki ediyoruz. Baylar! Dünyayı başıma ateş yapsanız, Kur'an hakikatine feda olan bu baş size eğilmeyecektir...!
Sayfa 72Kitabı okudu
İman mertebelerine ait hüküm bahsinde söz, "ikinci bin yılın yenileyicisi" unvanını taşıyan İmam-ı Rabbani Hazretlerinindir. Bütün yolların ve ilimlerin kemâl noktasında bulunan büyük zat, buyuruyorlar ki:
-"İmana ait bir meselenin vüzuhu, binlerce keşif ve kerametten üstündür."
İman, yalnız icmalî ve taklidî bir tasdikle kalmak değildir. Çekirdekten hurma ağacına, küçük bir aynadan seyredilen güneşin, deryalar üstündeki aksine ve bizzat kendisine kadar, onun, sayısız mertebeleri ve inkişafları vardır.
Taklidi iman çabucak şüphelere mağlup olur.
Tahkiki imanda ise sayısız denecek kadar çok dereceler bulunur. Belki ilahî isimlerin sayısı kadar... İşte bu iman mağlup olmaz.
Sayfa 63Kitabı okudu
Düşmanlara ve onların karartmaya çalıştıkları kıymetlere mukabil, Nur Risalesi'ne ve bağlılarına düşen borç, Allahın bize lütfettiği nimetleri gurursuz ve garazsız olarak bildirmektedir. Bu, bizim için son derece lâzım, hatta vaciptir. Binlerce zalimin hücumlarına karşı savaşan tek âciz adamın, kendisine lütfedilmiş İlahî ikramlardan ve Rabbanî inayetlerden bahsetmesi, şahsî gurur ve hırsla alakadar bulunmadığı müddetçe kusur değil belki büyük ve yerinde bir maslahattır.
Sayfa 61Kitabı okudu
Tek bir sûre, kâinatı içine alan Kur'an okyanusunu içine alır. Tek bir âyet, o sûrenin hazinesini içine alır. Ayetlerin çoğu, birer küçük sûre; sûrelerin çoğu da birer küçük Kur'an'dır. İşte îcaz harikasının en muazzam tecellisi... Bu, büyük bir irşat lütfudur ve güzel bir kolaylaştırıcılıktır. Çünkü herkes Kur'ana muhtaç bulunduğu halde, ya ahmaklığından, yahut başka sebeplerden her vakit bütün Kur'anı okuyamaz. Kur'andan mahrum kalmamak için de her sûre bir küçük Kur'an, hatta her uzun âyet, kısa bir sûre hükmüne geçer. Hatta Kur'anın "Fatiha" sûresinde, bu sûrenin de "Besmele'de özleştirilmiş olduğu, keşif ehlince ittifakla bildirilen hususlardandır.
Sayfa 57Kitabı okudu
Hayat, bütün geçici safhalarıyla, ebediyet geçidine dalamıyanlar için, bir hüsran çıkmazından ibarettir. Hayatın hayat olması için, eksiği olan gerçek hayatla hayatlanması lazımdır. Gerçek hayatın da anahtarı iman, besleyicisi ibadet ve koruyucusu günahsızlıktır.
Sayfa 52Kitabı okudu
Hayat, bütün geçici safhalarıyla, ebediyet geçidine dalamıyanlar için, bir hüsran çıkmazından ibarettir. Hayatın hayat olması için, eksiği olan gerçek hayatla hayatlanması lazımdır. Gerçek hayatın da anahtarı iman, besleyicisi ibadet ve koruyucusu günahsızlıktır.
Sayfa 52Kitabı okudu
Eyvah, eyvah! Çıldırmış, aklını kaybetmiş Yahudi bir bezirgan, tam tersinden bir muameleyle, kırık cam parçalarını elmas fiyatına alır gibi, sen, sonsuzluğu vererek, fâniliği alıyorsun! İşte bu bakımdan, fâni ve muvakkat kadroda küçük bir zafer de kazanabilir ve fâni çerçeve içinde müminlere galip gelmiş de görünebilirsin! Bütün aldatıcı galibiyetlerinin sırrı, işte budur! Bir dakikaya ebediyetini feda ettiğin için, zahirde zayıf duran diyanet ehline bir an için galebe edersin! Muvakkat galebende en esaslı imtiyaz da, senin insanların kolay ve hayvan tarafına, müminlerinse zor ve insan tarafına hitap etmesidir. Elbette ki, bütün bu hususiyetler, hikmet icabı, mazlum iman ehline karşı, onların cenneti kazanmaları için de, sana günübirlik bir galebe verecektir. Sana en büyük tuzak da bu fâni galebedir.
Sayfa 49Kitabı okudu