Spoiler içerir!*
Sahafta bu kitapla karşılaşmamla başlayan serüvenim, cadıların arasında son buldu.
Ak cadılar ve kara cadılar arasındaki düşmanlığın ortasında, yarı ak yarı kara olan Nathan, babasının da ak cadıların en büyük düşmanı olmasıyla hayatı acı, işkence dolu ve kendi cadı yeteneğini keşfetmeye çalışmasıyla geçiriyor. Babasının kara cadı olmakla kalmayıp masum insanları öldürmesi ve çok fazla ak cadı düşmanına sahip olmasından dolayı Nathan açık bir hedef halinde. Bu yüzden ya saklanıp duruyor ya da kaçıyor. Hatta bi ara, çatlak bir kadının gözetiminde zindanda yatıp kalkıyor ve gün içinde kadının evini temizleyip fiziksel olarak güçlenmek için çok fazla spor yapıyor. Ama Nathan ın asıl amacı, babasına ulaşıp 17. Doğum gününde babasının kanını emip 3 armağınını almak. Bu sayede gerçek cadı olabilecek. Aksi takdirde ölecektir
Yani uzun lafın kısası; oldukça aksiyon, kan, gerilim, dram vs içeren bir kitap. Bana hiçbir şey katmamasına rağmen sürükleyici ve keyif vericiydi.