Yanlış şehirlere götürür trenlerim
Ya ölmek ustalığını kazanırsın
Ya korku biriktirmek yetisini
Acılarım iyice bol gelir sana
Sevincim bir türlü tutmaz sevincini
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Yere bilmem kaç köşeli bir yalnızlık atmış, üzerine bir balgam çivilenmiş, demek ki sarhoş : karanlığın bu sinsi celladını tanıyamıyor: yalnızlığı, yalnızlık önce kral. Sonra ve daima cellat...
Her Defasında ya daha başlamadan tiksineceksiniz ya sonraki yıkılışınız öncekilerden birkaç misli daha ağır olacak, bozulacaksınız. çünkü alkolun yalnızlığın ve karanlığın krallığında, düpedüz aşk bile beşeri ve yüksek bir tamamlanma olmaktan çıkmış; adamın ayağını bütün bütün kaydıran, kirli, hayasız bir oyun olmuştur. daha çok paranın, en çok alkolün, bilmem ne kadar züppeliğin ve gösterişin sırtında dönen yüzde seksen yalan, yüzde on aldatmaca, yüzde on kirletmece olan bir oyun!
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
" Sen benim hiçbir şeyimsin .
Yazdıklarımdan çok daha az .
Hiç kimse misin bilmem ki nesin .
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz ... "