Belki Bir Gün Uçarız

Aylin Balboa
O ağacın altında uzanmaya devam ettim. Yıldızlar aslında nedir size söyleyeyim: Yıldızlar, acıdan delirmiş insanların gökyüzüne sıktıkları kurşunların açtığı deliklerdir. Bilim adamları sürekli yenilerini keşfettiklerini söylüyorlar. Bunda şaşılacak bir şey yok. Yukarısı bir gün dümdüz olacak. Şehir içinde dünya turu, kalbin içinde kapı zili, aklın içinde sergüzeştler... Kutu gibi evler, ebesinin örekesine çıkan sokaklar, yeteri kadar ölmüş insanlar. Dünya yalan, hatta adaletin bu mu ulan? Benim abim şampiyon! “Hayat, kitapta durduğu gibi dursaydı be Allahım.” Belki Bir Gün Uçarız, yeknesaklığa celalleniyor, huzursuz, şedit ve enerjik... Yeni bir yazarın ilk kitabı... Aylin Balboa, deşeliyor, haykırıyor, söyleniyor... Şah damarı atıyor tıp tıp, sokak taşıyor yanında.
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 12 dk.Sayfa Sayısı: 148Basım Tarihi: Kasım 2021İlk Yayın Tarihi: Eylül 2014Yayınevi: İletişim Yayınevi
ISBN: 9789750516153Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Yaaa ben bu kitabı neden bu kadar geç okudum? Şu an bunun için çok kızıyorum kedime. İlk baskısını 2014 yılında yapmış Aylin Balboa'nın Belki Bir Gün Uçarız'ı. Uzun yıllar Kafa dergisindeki yazılarından takip ettiğim yazarın kitabını okumakta keşke bu kadar geç kalmasaydım ama zamanı şimdiymiş demek ki. Aylin Balboa mizah yanı çok
Belki Bir Gün Uçarız
Belki Bir Gün UçarızAylin Balboa · İletişim Yayınevi · 20212,438 okunma
150 syf.
10/10 puan verdi
Bizim büyük çaresizliğimiz, aklımızın hala başımızda olması!
Aylin Balboa, bize yokluklar yoksunluklar üzerinden -muhtemelen otobiyografik- bir roman  bağışlıyor, acılarla yontulmuş bir zihnin trajikomik söylevine ortak ediyor. Babam öldü demiyor, 60 yaşından sonra konuşmayı bıraktı diyor, kara haberler karşısında Afrika kıtası yokmuş gibi davranıyor, ‘İyi misin neyin var?’ sorularını, çişim var, diye cevaplıyor, bir sabah uyandığında kendini yatağında bulamıyor, çıkıp sokak sokak onu arıyor, bardağın dolu ya da boş olmasını umursamıyor. Bir bardakta su varsa alıp içiyor, sonra zihninin kuytularına gömülüyor yeniden. Sonra kuyulardan bahsediyor, bir başkasının yüzüne bakarken kaybolacağınız kuyular, belki bilirsiniz. Ağlattı ağlatacak derken kahkahaya boğuyor, sonra o malum buruk tebessüm kalıyor dudaklarda. Bir kadınının, bir genç kızın, bir çocuğun gidenlerin ardından kendi yaralarını eşelemesine tanık ediyor bizi. Kitabın insan olarak bir öznesi yok, bu kitaptaki özne bir insanın içi, hissettikleri, hissettiklerinin hissettikleri, yazarın kafası ve kafasının içindekiler. Bence kitabı güzel yapan şeylerden birisi de bu. Bayılıyorum bu kafaya.. Şu ana kadar yazdığı kitapları okudum, okumuş olmamın burukluğuyla okudum. Çünkü hüznün mizahını yapan derlemeler bana hep beni hatırlatıyor. Bir yaranız varsa kanamaya başlayacak, eğer yaranız yoksa bilmiyorum ne hissedersiniz. Lütfen daha fazla yaz, sevgili Aylin.
Belki Bir Gün Uçarız
Belki Bir Gün UçarızAylin Balboa · İletişim Yayınevi · 20212,438 okunma
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.