Bir de ağacımızdan olan “odunların” bize vuran baltaya sap olmaları yok mu? Bu içimizi daha bir başka yakıyor. Hangi ulus böylesi sistematik saldırıya bu kadar tahammül edebilir?
Şu gerçek ki tarihimizi yeterince bilmiyoruz.Okullarımızda yüzeysel, genel geçer bir tarih öğretiliyor, o kadar.Sonrasında elin oğlu yalan da olsa bir tarih tezi ortaya atınca apışıp kalıyoruz.
Anlatacağım konuyla ilgili fareler ve şempanzeler üzerinde deneyler yapılmış. İkisi de benzer biçimde. Ben şempanzeler üzerinde yapılanı anlatayım.
Bir kafese birkaç şempanze konulur. Daha sonra uzunca sopayla onlara vurulmaya başlanır. Şempanzeler dayak yedikçe, canları yandıkça sopaya ve onun gerisindeki ele ulaşmaya çalışır. Ama her seferinde kafesin demirleri onları engeller. Yani kendilerini döven ele ulaşamazlar.
Bu arada dayak faslı devam etmektedir. Hayvanlar kendilerini sopalasan ele uzanamadıkça gerginlikleri artar. Aşırı öfkelenirler. Ancak değişen bir şey yoktur. Dayak fasılasız ve aralıksız devam eder. Bir süre sonra ilginç bir gelişme olur. Şempanzeler dayak yedikleri sopayı tutan uzanamadıkları ele değil, birbirlerine saldırırlar. Duydukları öfkeyi, yanlarında kolayca ulaşabildikleri hemcinslerine yöneltirler.
Hayvanlar üzerinde uygulanan ve yukarıda anlattığım bu ve benzer deneyler üzerinden terör olayları ile ne yapılmak isteniyor açıklamaya çalışalım.
Sayfa 84 - Kırmızı Kedi Yayınevi; 3. Baskı: Mart 2020, İstanbulKitabı okudu
Biliyorsunuz bizler, CMK’nın 250. maddesi kapsamında terör suçlularının yargılandığı maddeden yargılandık. Tutuklu sanık sayısı 2012 yılı itibarıyla nedir biliyor musunuz? Tam 250 kişi.
Temmuz 2010’da mahkeme, içerisinde benim de bulunduğum 102 sanık hakkında, hukuksuz bir biçimde, yakalama emri çıkarttı. Peki, 102 rakamı bize neyi hatırlatıyor?
Uygulamalara bakıldığında bunlara alternatifin diğer cemaatler olarak görüldüğü gerçeği ile karşı karşıyayız. Diğer
cemaatlerin Fetullahçı çetenin panzehri olarak görüldüğünün
güçlü emarelerini alıyoruz. Bu durumun kabul edilebilirliğin
ötesinde acı acı gülünesi bir durum olduğunu söyleyebilirim.
Kısa süre sonra bunun nerelere evrildiğini herkes görür.