Bellek Tiyatrosu
Simon CritchleyHer şeyi hatırlamak değildi istediğim. Belleğimi kontrol ederek öldürmek istiyordum. Şimdi ise belleğim yaşıyor ve beni öldürüyor. Herkes kendi kemirgenlerini sayar.
KindleKitabı okudu
Ölüm değil beni dehşete düşüren, hayatın devam etmesi, biz yaklaşmaya çalıştıkça uzaklaşan bir mesafeye çekilmesi. Hiçbir amaç, gaye veya hedef yok. Dayanması en güç şey bu. Ölüm değil, ölme. Ölüm olacak. Evet. Kesin. Evet. Ama şimdi değil, hayat şimdide tüketilemiyor. Şimdilerin şimdisinde. Sonsuza kadar olmayacak şimdi. Kendimi assaydım bile deneyimleyeceğim şey uçuruma hiçleştirici bir sıçrayış filan değil, bırakmak istediğim varoluşa beni sıkı sıkı, gittikçe daha sıkı bağlayan ip olacaktı.
KindleKitabı okudu
Bellekte, bütün dünya tarihi öznelliğin içine boşaltılır, benliğin boşluğunu doldurur.
KindleKitabı okudu
Hegel'in felsefesi antik dönemdeki ve Rönesans'taki geleneği takip eden bir hatırlatma-tekniği sistemidir. Aradaki fark şudur ki Hegel kendi bellek tiyatrosuna zamanı, yani oluş deneyimini de ekler. Camillo'nun statik yapısının tersine, hareketli bir tiyatrodur, bir tür ön-sinemadır Hegel'inki. Hegel Fenomenoloji'nin son paragrafında oluş'tan, ağır hareket eden bir tinler silsilesi olarak, her biri Tin'in zenginlikleriyle donanmış, benlik onun tözünün bütün zenginliğine nüfuz edip onu hazmedebilsin diye yavaş hareket eden bir imgeler galerisi olarak bahseder. Bu yüzden de Fenomenoloji ancak tersten okunabiliz. Sürekli arka aynaya bakarak araba sürmek gibi bir şeydir bu.
KindleKitabı okudu
Tinin Fenomenolojisi, dünyanın tarihsel gelişiminin izlediği uzun yolun, belleğin ambarında tutulup takınaklı bir biçimde tekrar tekrar oynatıldığı bir bellek tiyatrosudur. Hegel, Tinin hareketinin kendine geri dönen bir çember, başlangıcını varsayımsal olarak kestirip ona ancak en sonda ulaşan bir çember hareketi olduğunda ısrar eder. Tinin tiyatrosu bir küredir.
KindleKitabı okudu
Shakespeare tiyatrosu antik dönem ve Rönesans'taki hatırlama sanatı geleneklerinin devamı, okült belleğin işleyişini cisimleştiren somut bir bina olamaz mı? Eğer "bütün dünya bir sahne" ise, tiyatro da dünyanın kendisinin sahnesidir: aynası ve anahtarıdır.
KindleKitabı okudu