«İyi», «Kötü», «Doğru», «Yanlış» birçok kelime biliyorum. Ama bunların içinde mukaddes olan bir tane var, o da «BEN».
Sayfa 71 - Tur Yayıncılık Çeviri: Emine GedikKitabı okudu
"Yatakhanelerin, sokakların havasında hep korku var. Korku Bizim Şehrimizde kol geziyor. İsmi olan, fakat şekli olmayan bir korku bu...."
Sayfa 27 - Tur Yayıncılık Çeviri: Emine GedikKitabı okudu
Reklam
"..Ve derenin içinden bize bakan bu varlığa güvenebileceğimizi düşündük. Bu varlıkla elele verince bizi korkutacak hiç bir şey olamazdı..."
Sayfa 57 - Tur Yayıncılık Çeviri: Emine GedikKitabı okudu
"Sanki kainat, önümüze serecek büyük armağanları olduğunu söylemek istiyor bizlere. Ama daha önce bizden muhakkak beklediği bir şey var. Konuşmamız, düşünmemiz lazım; bu parıldayan gökyüzünü ve bu yalçın kayaları gayesine, arzusuna ve en yüksek manasına ulaştırmalıyız... İleriye bakıyoruz ve sesi olmamasına rağmen kendini bize duyuran çağrıya, bize, biraz yol göstermesi için gönülden yalvarıyoruz. Ellerimize bakıyoruz, üzerlerinde yüzyılların tozunu taşıyan ellerimize, O tozlar kim bilir ne büyük sırlar ve belki de kötülükler saklıyor. Buna rağmen kalbimizde en ufak bir endişe yok. Sessiz bir huşu ve heyecan duyuyoruz o kadar. Şu bilmediklerimizi bir bilebilsek! Kalbimizin anladığı ve sanki bize söylemeye çalışırmış gibi çarptığı, ama yine de açıklamadığı veya açıklayamadığı o sır nedir ?.."
Sayfa 69 - Tur Yayıncılık Çeviri: Emine GedikKitabı okudu
"Biz" kelimesi insanın her bir yanının alçı ile kaplanması gibidir. Onu önce bir taş gibi sertleştirir ve altındaki her şeyi kısa zamanda tahrip eder. Beyaz beyazlığını, siyah siyahlığını kaybeder ve her renk alçının kirli griliği içinde boğulur...
Sayfa 73 - Tur Yayıncılık Çeviri: Emine GedikKitabı okudu
"İnanıyorum ki herkes ruhunun tapınağında yalnızdır ve yalnız olmalı, yalnız bırakılmalıdır. Bırakın herkesin içindeki bu mabet dokunulmamış, lekelenmemiş olarak kalsın. Bırakın insanlar istedikleri elleri, istedikleri sevgi ve şiddetle sıksınlar. İnsanların mukaddes mabetlerinin kutsal eşiğinden içeri, onlara rağmen adım atmayın..."
Sayfa 73 - Tur Yayıncılık Çeviri: Emine GedikKitabı okudu
Reklam
BEN KELİMESINI, evimde bulduğum kitapların ilkini okurken gördüm. Manasını anladığım anda kitap elimden düştü, ağlamaya başladım. Ben, hayatında gözyaşı tanımayan ben, hıçkırıklarla ağladım. Bu hıçkırıklarımın sebebi bu kelimeyi tanımadan yaşamaya mahkum edilen kardeşlerime duyduğum acıma hissi, onlar için duyduğum ızdırap idi. Lånetim olarak vasıflandırdığım içimdeki kutsal şeyin ne olduğunu anlamıştım artık. En büyük ve istisnai meziyetimin, suçlarım ve büyük günahlarım olduğunu ve bütün bu suç ve günahlara rağmen kendimi hiç bir zaman suçlu ve günahkår addetmememin sebebini anlamıştım artık. Asırlarca süren bir kırbaç ve zincir rejiminin bile insanın içindeki ruhu ve hakikat duygusunu öldüremiyeceğini anlamıştım artık.
Sayfa 75 - Tur yayınları Çeviren Emine GedikKitabı okudu
«İyi», «Kötü», «Doğru», «Yalnış» birçok kelime biliyorum. Ama bunların içinde mukaddes olan bir tane var, o da «BEN».
Sayfa 71 - Tur yayınları Çeviren Emine GedikKitabı okudu
Bizim olan bu dünyada bir takım büyük şeylerin olduğunu, eğer öğrenmeye çalışırsak bunların ne olduğunu bilebileceğimizi ve bunları bilmemizin gerekli olduğunu içimizden bir ses bize durmaksızın fısıldıyor. Niçin bil meliyiz diye soruyoruz ama, hiç bir cevap gelmiyor. Kesin olarak bildiğimiz tek şey, bilebileceğimiz her şeyi bilmek arzusunu içimizde şiddetle taşıdığımızdır.
Sayfa 8 - Tur yayınları Çeviren Emine GedikKitabı okudu
Kesin olarak bildiğimiz tek şey, bilebileceğimiz her şeyi bilmek arzusunu içimizde şiddetle taşıdığımız­dır.
Sayfa 8
Reklam
Hakikatlere rağmen içimizde ne bir utanç, ne de bir pişmanlık duygusu var. Kendi kendimize hain ve alçak olduğumuzu söylüyoruz, fakat ne ruhumuzda bir ağırlık ve ne de kalbimizde bir korku taşıyoruz. Hatta ruhumuz sanki güneşten başka hiç bir şey tarafından rahatsız edilmemiş bir göl kadar sakin.
Biz lånetli doğmuşuz. Bu lânet ise, bizi her zaman yasaklanmış düşüncelere sevketti. İnsanların arzu etmemeleri gereken şeylere karşı arzu duymamıza sebep oldu. Bu yüzden de kötü olduğumuzu biliyoruz. Ne var ki, bu kötülüğe karşı koymak için de içimizde en ufak bir istek yok. Bunu bilmek ve karşı koymamak bizim için bir mucize, aynı zamanda da gizli bir korku.
Sayfa 3 - Tur yayınları Çeviren Emine GedikKitabı okudu
Biz ilmi seviyorduk. Bilmek ve etrafımızdaki şeyler hakkında her şeyi öğrenmek istiyorduk. Öğrenimimiz sırasında o kadar çok şey merak ettik ve sorduk ki, öğretmenlerimiz buna ancak yasaklama ile bir hal çaresi bulabildiler.
Sayfa 7 - Tur yayınları Çeviren Emine GedikKitabı okudu
Bilmek ve etrafımızdaki şeyler hakkında her şeyi öğrenmek istiyorduk.
Sayfa 7
...hakikatlere rağmen içimizde ne bir utanç, ne de bir pişmanlık duygusu var. Kendi kendimize hain ve alçak olduğumuzu söylüyoruz, fakat ne ruhumuzda bir ağırlık ve ne de kalbimizde bir korku taşıyoruz. Hattâ ruhumuz sanki güneşten başka hiç bir şey tarafından rahatsız edilmemiş bir göl kadar sakin.
Sayfa 19 - Tur yayınları Çeviren Emine GedikKitabı okudu