Adına savaş denen şey,yeryüzünn herhangi bir noktasında başlayıp herhangi br noktasnda bitmezdi.
Her şey gibi,o da insanda başlayıp insanda biterdi
Bu yüzden,cepheler falanca dağda ya da falanca ovada değldi
Peki,bir barış bahçesi olamaz mıydı aynı insan?
İnsan bir savaş alanıydı. Ceket, gömlek, pantolon ya da etek giymiş, kravat takmış, tıraş olmuş, kokular sürmüş bir savaş alanı. Gülümseyen bir savaş alanı. Öpen hatta, okşayan, konuşan, susan, çiçekler alıp çiçekler veren bir savaş alanı ... Peki, bir barış bahçesi olamaz mıydı aynı insan? Şöyle, güllerin kuş cıvıltılarına, kuş cıvıltılarının güllere karıştığı, mutlu yüzlerle dolu rengarenk bir barış bahçesi?
Peki, bir barış bahçesi olamaz mıydı aynı insan? Şöyle, güllerin kuş cıvıltılarına, kuş cıvıltılarının güllere karıştığı, mutlu yüzlerle dolu rengarenk bir barış bahçesi?
" Çünkü yüzyıllardır çözülemeyen acayip bir bilmeceydi insan. Derinlerden daha derin bir sırdı ya da ucu bucağı olmayan, içi pisliklerle, eşsiz güzelliklerle dolu, olabildiğine karanlık ve karmakarışık bir evrendi."