Arkadaşsız ve mutsuz, bu dünyada yaşayacak aslında hiçbir nedenim yok. Yalnız kalmaktan bıktım, özürlülüğümden dolayı normal insanlardan arkadaş bulmakta ve edinmekte daha çok zorluk çekiyor ve enerji sarf ediyorum, ama bunu kimse anlamıyor.
Bir insan olarak dünyaya gelmeseydim,bir hayvan olarak dünyaya gelmek isterdim. Seçme hakkım olsaydı bir kuş olmak isterdim. Bir kuş olarak ömrüm kısa olsa da kanatlarımı çırparak istediğim yere uçardım. Zaten pek uzun bir ömre de bu dünyada ihtiyacım yok.
Ben, beynimi seneler sonra anlamaya başladım. Beynim ilk başta hesapları gördüğünde beynin içindeki diğer hesapları arıyor. Bir hesapta yeni bir şey olsun beynim için bunu idrak etmek çok daha uzun sürüyor. Alışkın olduğum bir hesapta hemen bir şey değiştiğinde ben bunu yapamıyorum. Yeni şeklini öğrendiğimde de bunu ezberleyerek kafamın içine yerleştiriyorum. Okuldaki bütün derslerimi ezberliyorum kafamdan öğrenip. Ezberlediğim bilgiler sanki o an beynimde birbirleriyle bir oluyor ve imtihan günü geldiğinde kullanabiliyorum bilgileri. Okula giderken hep kolay soruları yanlış yapar ve zor soruları bilirdim. Bunun tesadüf olmadığını gittiğim bütün okullarda gördüm. İmtihanlara girdikten sonra eve soruları götürürdüm, babam onlara bakardı. Doğru cevaplar yayınlandığında babam bana hep, “bunu nasıl bilemedin' der. Hep öyle oluyor, kolay soruları yanlış, zor soruları hep yapabiliyorum. Ben buna alıştım artık. Demek ki beynim diğer insanlarınkinden değişik çalışıyor: Zor sorular benim için kolay, kolay sorular da zor oluyor benim için. Kolay bir şeyi anlattıklarında, insanların kolay buldukları şeyler bana için zor geliyor. Bunun nedenini ben de bilmiyorum.