Ben de Öğretmendim - Anılar

Mehmet Kahraman

Oldest Ben de Öğretmendim - Anılar Quotes

You can find Oldest Ben de Öğretmendim - Anılar quotes, oldest Ben de Öğretmendim - Anılar book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Hayallerimden biri, hâlden anlayan bir öğretmen olmakti. Bunun için öncelikle öğrencileri yakından tanımak, şartlarını, imkânlarını, çevresini bilmek gerekiyordu. Onların hâllerini anlayabilmek için ders dışı zamanlarda da onlara vakit ayırmak gerekiyordu. Hâlden anlamak, öğrencinin eksiğini gediğini arayıp bulmak ve oradan saldırmak değil, tam tersi onun açığını gediğini görünce onu kapatmaya çalışmak demekti"s.31
Sayfa 31 - Çıra yayınları
Prensip olarak her insan eğitilebilirdi. Bütün mese her insan için yeniden inşa edilmesi gereken veya yeniden üzerinde düşünülmesi gereken bir eğitim modelinin araştı rilip bulunmasıydı. Ben de, en özlü anlatımla, eğitim-öğre tim faaliyetinin sanatsal bir operasyon olduğunu düşünüyor bunu başarmanın mutlaka bir yolunun olması gerektiğini kabul
Sayfa 36 - Çıra yayınları
Reklam
Ne beni öldürmeye gelen delikanlıya ne de beni evlerine yemek yemeye davet eden diğer delikanlıya karşı öğretmenleri olarak özel bir davranışım olmadı; olamazdı da. Onlar benim öğrencilerimdi. Diğer öğrencilerle onların arasında hiçbir fark yoktu. Bütün öğrenciler gibi onlar da Türk edebiyatından bir şeyler öğrenecekler, imtihanda aynı sorulara muhatap olacaklar ve herkes gibi verdikleri cevapların karşılığı olan notları alacaklardı. Nitekim öyle de oldu.
Sayfa 45 - Çıra yayınları
Çalışanlardan bir kız yanıma geldi ve Mehmet Hoca, sana acıyorum dedi. Bana köyde hoca diye hitap ederlerdi. Ona, neden, dedim. Şehirde caddelerde gezerken kolunda birileri yok, ona üzülüyorum, dedi. Sen, dedim benim kolumdaki sevgilimi göremiyor musun? Koltuğumun altında her zaman bir kitap veya bir dergi taşırdım çünkü. Göremiyorum, deyince, koltuğumun altındaki kitapları görmüyor musun, dedim. Kitaplarımı görmemesi mümkün değildi. Ama onun niyeti başkaydı. Beni tahrik ediyordu. Ama benim de henüz o taraklarda bezim yoktu. Kolumdaki sevgilim kitabı duyunca söyleyecek ka bir söz bulamamış olmalı ki, yanımdan uzaklaştı. Ertesi gün, kızın, köyden bir delikanlı ile kaçtığını duyduk. Gerisi bizi ilgilendirmeyen uzun bir maceradır."s.49
Sayfa 49 - Çıra yayınları
Delikanlının şiir okumada gösterdiği bu başarısı ilerideki hayatını ne kadar etkilemiştir, bunu tam olarak bilemiyorum. Çünkü onun şiir okuduğu programın ertesi günü, tayinim oraya çıktığı için Akhisar'a taşınarak görevimi orada sürdürmüştüm. Ama öğretmenlik hayatımda öğrendiğim bir gerçek vardı: Eğitim hayatlarında öğrenciler için aşılmasi gereken bazı eşikler vardır. Öğrencinin başarı grafiği atlayabildiği böyle bir eşikten sonra birden yükselir. Öğrenci bu vesileyle kendine gelmiş, kendine güveni artmış, zihnini daha iyi kullanmaya başlamıştır. Kendi yeteneklerinin farkına varmakla, daha başarılı olmaya başlamıştır. Çünkü aslında kendinde var olan ama farkına varamadığı gerçęk kapasitesini keşfetmiştir. Hatta bu kapasite keşfedilmiş değil, bir şekilde açığa çıkmıştır. Sonradan bir öğrenci arkadaşından öğrendiğime göre bu delikanlı devlet parasız yatılı sınavını kazanıp Manisa merkezdeki İmam-Hatip lisesine devam eder. Üniversite sinavında da başarı göstererek tarih bölümünü kazanır. Lisans eğitimini bitirdikten sonra aynı alanda yüksek lisans eğitimini de tamamlar. Arkasından doktorasını da bitirerek üniversitede Öğretim Üyesi olarak çalışmaya başlar. Ben de kendisini bu aşamada yeniden tanımış oldum. Yaptığı akademik çalışmaları sayesinde üniversitede tarih profesörü unvanını da elde eder.
Sayfa 49 - Çıra yayınları
"Yine bir gün öğrencilerle oturmuş sohbet ederken bir öğrenci, hiç beklemediğim bir soru sordu. Siz, dedi, neden diğer öğretmenler gibi ek işler yapmıyorsunuz? Ama dedim, o zaman sizinle kim oturup konuşacak? Ben de onlar gibi ek iş yapsaydım, size ayıracak zamanım olmazdı. Öğrenci haklıydı. Öğretmenlerin birçoğu araba alıp satma, evde kazak örme, tütün yetiştirme gibi işler yapıyorlardı. Bu sayede ev, araba almışlardı. Ben de haklıydım. Bu gençlerin yetiştirilmesi gerekiyordu. Hem bu, benim ek işim değil, asli işimdi. Insana yapılan yatırımın sonucu hemen alınamazdı. Ama mutlaka bir gün o da olacaktı. Bundan emindim" s.73
Sayfa 73 - Çıra yayınları
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.