Şubat, 1980, karanlık bir gece vakti
Sokağın ortasında göğsüne saplı bir kurşunla yerde yatan bir adam; dizlerinde sevdiği adamı taşıyan gözleri yaşlı bir kadın; evinde, pencerenin kenarında karnında duyumsadığı bebeğinden kurtulmayı uman çaresiz bir anne; kilometrelerce uzakta hamile karısını düşünen, ciğerlerinden hasta bir adam.
Ben Melek 80lerdeki olayları ve yaşananları konu edindikçe dar imkânsızlıklar arasına sıkışıp kalmış insanlar nefesleniyor satır aralarında; unutulmaması gereken insanlık dersleri verip, derhal unutulması gereken yanlışlıklarımızı hatırlatıyor ve bunca karmaşanın ve bunca yitip giden hayatın arasından okuyucusuna soruyor: Peki, kim Melek?