Neslican'ı kaybedişimizle kitabı bitirmem (yani Tessa'yı kaybedişimiz) aynı güne gelince bir şey söylemek, inceleme yazmak gelmemişti içimden. Buruk bir öykü; 16 yaşındaki Tessa'nın kanserle olan savaşı ve ölmeden önce yapmak istedikleri... Yazar direk anlatıyor, çok fazla duyguya yer vermemiş yine de olanları okumak dokunuyor insana.
Ölmek üzere olan, daha her şeyin başında, gencecik bir kız düşünün. Neler yaşıyor olabilir ? İşte bu kitap bunu anlatıyor. Ve okurken gözlerini dolduruyor insanın. Beğenilmesi muhtemel bir kitap, konusu ve kurgusu iyi tasarlanmış.
Kanser hastası bir kızın ölemeden önce yapmak istediklerini yaptığı bir listeyi konu alıyor. Yaparken hissettikleri, acıları, korkularını başarılı bir şekilde dile getiriyor. Akıcı bir kitap özellikle genç yaşlarda okunabilir.
"Hâlâ tedaviler devam ediyor mu?" "Hayır artık bitti." "Yani daha iyisin?" "Hayır." Anlamaları için zaman veriyorum. Yanıtım gözlerinde beliriyor ve oradan yanaklarına yayılıp ağızlarında sonlanıyor. Her şey o kadar tahmin edilebilir ki... Başka soru sormayacaklar, çünkü sorabilecekleri başka nazik bir soru yok.