İki saattir bu köşede, sandalyede kendimi soyutlamış bir halde oturuyorum. Bunu benim yaptığımı biliyorum ve doğru olmadığını da, ama başka nasıl olmam gerektiğini bilmiyorum.
Keşke bir sevgilim olsaydı. Keşke gardırobun içindeki bir elbise askısında yaşasaydı. İstediğimde onu dışarı çıkarabilirdim ve o da bana, filmlerdeki erkeklerin baktığı şekilde bakardı; çok güzelmişim gibi. Az konuşsaydı, deri ceketini çıkarırken ve kotunun düğmelerini açarken nefes nefese kalsaydı. Beyaz iç çamaşırı giyseydi ve beni bayıltacak kadar yakışıklı görünseydi. Kıyafetlerimi çıkarırken kulağıma, "Tessa, seni seviyorum. Seni gerçekten deliler gibi seviyorum. Çok güzelsin," diye -tam olarak bu sözlerle- fısıldasaydı.
Çok üzülmüştüm bu kitabı okurken, hayatımızda her anı dolu dolu yaşamamız gerektiğini güzel anlatmış.
Tessa'nın listesini gerçekleştirerek ölmesi bile bir umut bıraktı. Ama yine de ölüm ölümdür. Mutlu ölümden söz edilemez.
Ben Ölmeden ÖnceJenny Downham · Tudem Yayınları · 2009106 okunma