İsveçli Soffi, hayatının en kötü dönemlerini yaşıyor, kanser hastalığıyla savaşıyordu. Evli ve iki çocuk annesi kadın, aniden eşi tarafından hastane yatağında terk edildi. Artık hayatının çok sancılı bir dönemine girmişti. Hem terk edilmenin acısını yaşarken, hem de iki ergen oğluyla başetmeye çalışıyordu.
Annesi ve kız kardeşiyle çıktığı Türkiye tatili, yeniden aşka inanmasını sağlayacaktı. Aşık olduğu Türk genciyle tüm acılarının biteceğine, güzel günlerin yeniden başlayacağına. inanıyordu.Gerçekten de hayatının kışı bitmiş, artık yazına mı girmişti?
Kafasında cevaplanmamış sorularla, belirsiz geleceğine bakıyordu.
Not: Bu kitap gerçek bir hayat hikayesidir.
*Artık masal bitmiş, gerçeklerle yüz yüze kalmıştı.
*Psikoloğum, "Çocuklar sizin eseriniz, övünsen de dövünsen de bu senin eserin," demişti.
*Bu masum teklifin sonun başlangıcı olacağını nereden bilebilirdim ki?
*O gün orada, hayatıma ikinci bir çizgi çektim.
*Sanki asırlardır birbirine hasret kalmış iki aşığın buluşması gibiydi..