Ben ve Hayat ve Ölüm

Rasim Özdenören
Yalnızca yazı yazmanın değil, hayatında acemisi hissettim..
Yaşamayı seviyorum
Yaşamayı seviyorum. Soluk alıp vermeyi, kalp atışlarımı hissetmeyi...
Reklam
İnsan bütünüyle ne meleksi bir teslimiyet, ne şeytansı bir isyan, ne hayvansı bir masumiyet üzere duruyor. Onu bir başına bu boyutlardan hiç birine indirgemek mümkün olmuyor. O, isyanında teslimiyeti, teslimiyetinde aczini, aczinde kudretini ortaya çıkartabiliyor.
“Hayattan ürküyorum. Yazmaktan ürküyorum. Hata yapmaktan ürküyorum. Bütün bunlar kendini acemi hissetmek değilse, nedir?”
Sayfa 41
"Ölümün, insanlara öğretebileceği daha neler var kim bilir!"
Sayfa 158Kitabı okudu
“Bir yere saplanıp kalmak için ya aradığını bulmuş olmak gerekir yahut da hiç bir şey aramıyor olmak!”
Sayfa 325
Reklam
İnsan, muhayyer bırakıldığı hususlarda tercih edeceği davranış türüyle melekten üstün olmak veya hayvandan aşağı olmak durumlarını elde edebilir ve elde ettiği sonucun sorumluluğu da kendi üzerinde kalır.
16.30
Şeytan mı dünyanın içine sızmıştır; dünya mı şeytan suretine girmiştir, kestiremediğim anlar olur.
Sayfa 259
“Susan kişinin hali konuşma diline nasıl tercüme edilebilecektir?”
Sayfa 299
Bilim mi hayalimizin ürünüdür, şiir mi? Dış dünya yoktur diyenler mi hayale dayanıyor, dış dünya bizim hayalimizde vardır diyenleri mi gerçeği söylüyor?
Reklam
Dostluk, dost kişinin, bir başka dostun kişiliğinde kendini bulmasını dayatıyor.
16.44
Ve aslında kahraman farkına varmasa bile, o her seferinde, bir üst aşamada yeni bir fetih gerçekleştirmektedir.
Sayfa 265
Mecnun'un durumu aşkın, âşığın kendinde olup biten bir olgu olduğunu gösteriyor.
06.54
Ölüm ihanet etmez. Bilakis o, hayatın sadık yoldaşıdır.
Sayfa 155
07.02
Yanı insan öleceğini bildiği için tasarı yapma ihtiyacı duyuyor, fakat tasarı yaparken hiç ölmeyecekmiş gibi davranıyor.
Sayfa 159