İnsan bütünüyle ne meleksi bir teslimiyet, ne şeytansı bir isyan, ne hayvansı bir masumiyet üzere duruyor. Onu bir başına bu boyutlardan hiç birine indirgemek mümkün olmuyor. O, isyanında teslimiyeti, teslimiyetinde aczini, aczinde kudretini ortaya çıkartabiliyor.
İnsan, muhayyer bırakıldığı hususlarda tercih edeceği davranış türüyle melekten üstün olmak veya hayvandan aşağı olmak durumlarını elde edebilir ve elde ettiği sonucun sorumluluğu da kendi üzerinde kalır.
Bilim mi hayalimizin ürünüdür, şiir mi?
Dış dünya yoktur diyenler mi hayale dayanıyor, dış dünya bizim hayalimizde vardır diyenleri mi gerçeği söylüyor?