BEN-SEN temel kelimesindeki BEN, BEN-O temel kelimesindeki BEN’den farklıdır.
BEN-O temel kelimesindeki BEN, bir ego (benlik) olarak görünür ve kendi kendisinin, bir özne (tecrübe ve kullanmanın öznesi) olarak bilincine varır.
Temel kelime BEN-SEN’deki BEN, bir şahıs olarak görünür ve kendisinin, bir öznellik olarak (bağımlı genitif olmaksızın)
Şeylerin ve şartlılık hayatının içyüzünü kavradığınızda sonu olmayana erişirsiniz; şeylere ve şartlılık hayatına itiraz ettiğinizde hiçlik önünde bitersiniz; hayatı kutsallaştırdığınızda diri Tanrı ile karşılaşırsınız.
İnsanın, bütün kişisel SEN ilişkilerindeki SEN-duyusu, O’ya dönüşme düş kırıklığını tecrübe eder, hepsinin ötesini arzu eder; yine de tam ezeli-edebi SEN yolunu değil.
Tanrı’ya her şeyden fazla ihtiyacınız olduğunu her zaman kalben bilirsiniz. Fakat bilmez misiniz ki ezeli-ebedi bütünlüğü içinde Tanrı’nın da size ihtiyacı vardır? Eğer Tanrı ihtiyaç duymasaydı insan nasıl var olurdu ve siz nasıl var olurdunuz? Sizin var olmak için Tanrı’ya ihtiyacınız, hayatınızın manası olduğu için Tanrı’nın da size ihtiyacı vardır. Öğretiler ve şiirler, daha fazlasını, çok fazlasını söylemeye çabalarlar; “tecelli eden Tanrı” lafı ne kadar bulanık ve haddini aşmıştır –fakat diri Tanrı’nın tecellisini biz, kalplerimizde devamlı ve kesin olarak biliriz. Dünya, ilahi oyun değildir, ilahi takdirdir. Dünya, insan, kişi, sen ve ben; hepsinin ilahi anlamı vardır.
Yaratılış –bize vaki olur, içimize işler, bizi değiştirir; titrer ve kendimizden geçeriz, teslim oluruz. Yaratılış -ona iştirak ederiz, yaratanla karşılaşırız, kendimizi ona, yardımcılara ve dostlara takdim ederiz.
Ben bazen, bir ev kedisinin gözlerinin içine bakarım. Bu evcil hayvan, Tanrı vergisi, gerçek “etkili” bakışını hiçbir suretle bizden almamıştır, bazen bir insan gibi kendini beğenme, hali sergiler; bizden aldığı tek şey, -ilk tabiiliğinin kaybolması pahasına sahip olduğu – bu bakışı bize canavarca çevirme yeteneğidir. Bu süreçte bir çeşit
Bir insanın ne ölçüde bir kişi olduğu, temel kelime BEN- SEN’in BEN’inin, insan düalitesinin BEN’i içinde ne ölçüde kuvvetli olduğuna bağlıdır.
Onun BEN deme tarzı -BEN dediği zaman, demek istediği şey- bir insanın nereye ait olduğunu ve nereye doğru gittiğini gösterir. “BEN” kelimesi, insanlığın hakiki parolasıdır.
Onu dinleyin!
Ego’nun BEN’i