Bencil Sözleri ve Alıntıları

Bencil sözleri ve alıntılarını, Bencil kitap alıntılarını, Bencil en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ondan uzakta olduğum anlarda, susamış birinin suyu düşündüğü gibi ben de onu düşünürdüm.
Sayfa 44 - Sinan Yayınları
Cennet ve cehennemi içimizde taşıyor ve kendimizi cezalandırıyor ya da ödüllendiriyoruz.
Sayfa 53 - Sinan Yayınları
Reklam
Şeytan ihtiyarlayınca papaz olmak istermiş.
Sayfa 150 - Sinan Yayınları
Gençlik yıllarımda yaptığım tahminler doğru çıkıyordu: Acı çekmek anlamak için tek anahtar oluyordu.
Sayfa 89 - Sinan Yayınları
1944 Varşova'sı
Çevremde et bulabilme konusu ve uluslararası gergin politik durum tartışılıyordu.
İyilik yapma duygusu bende azaldı, inanç da yavaş yavaş beni terketti.
Reklam
Zamanla beni sarmış olan kalın deri, acılar içinde çatlamış ve üzerimden düşmüştü, ortaya pembe, hassas bir vücutcuk çıkmıştı.
Sende biçim çoktan içeriği yenmiş! Nerede gerekiyorsa orada uslu ve nezaketli olmalısın, çünkü seni de sansür etmişler.
Yaşam, mutlaka anlamsız bir sürükleniş gibi gö­rünüyordu yukardan bakıldığında, beş yaşında bir afa­canın her yana kaçışan karıncalara baktığı gibi bakıldı­ğında. Ama insanca ölçülere bağlı kalmak yeterlidir, o zaman anlamsızlık üzerine düşünceler hemen kaybo­lur, insan yeniden her şeyden kopuncaya kadar sürer bu.
Yaşam, mutlaka anlamsız bir sürükleniş gibi görünüyordu.
Reklam
Ben hiç bir şey yapmadan, kadınların böylesine bana asılmaları benim suçum muydu?
anne babalar önce kendilerini sorgulamalı
... beni affet Eva, sana iyi bir baba olamadım, -Bu yüzden sana çoktan sıfır verdim. İyi babalar günümüzde gittikçe azalıyor, onlara güvenmemeli.
Bütün çevremde, caddede, tramvayda, et kuyru­ğunda, sinemada, aile eğlencelerinde, her yerde insanlar yaşamlarını ölümle zehirliyorlardı. Aldırmazlıkla kandırıyorlardı kendilerini, korkularını dikkatle saklı­yorlar, günlük işler içinde unutuyorlar, ama akşamları korku onları yeniden sarıyor, onları yatakta oradan oraya atıyordu. Karınca tipli kişiler yaşamın anlamı üzerine kitaplar okuyor, bu kitaplarda bütün güçleriyle teselli arıyorlardı, oysa çok seyrek buluyorlardı bunu. İşin en kötüsü kimseye güvenemiyorlardı, en yakınla­rına bile, çünkü "Eh, ne olmuş, bende günün birinde, öleceğim, ama böyle tiyatro yapmıyorum, ve insanların böyle beylik lakırdılarla, neşesini kaçırmamalı kimse" sözlerini, duymak istemiyorlardı.
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.