Yağmur çiseliyor,
korkarak
yavaş sesle
bir ihanet konuşması gibi.
Yağmur çiseliyor,
beyaz ve çıplak mürted ayaklarının
ıslak ve karanlık toprağın üstünde
Hasep, nesep, kan, soy, sop işinde yoğum.
Çünkü ne soyu sicili bir buldoğum
ne de tecrübelik bir tavşan.
Ben sadece ölen babamdan ileri
doğacak çocuğumdan geriyim,
ve bir kavganın adsız neferiyim.
Sen bu kavgada
bir nokta bile değil,
bir küçük, eğri virgül,
bir zavallı vesilesin!..
Ben, kızabilir miyim sana?
Sen de bilirsin ki, benim âdetim değildir
bir posta tatarına
bir emir kuluna sövmek,
efendisine kızıp
uşağını dövmek!
Sen de bilirsin ki, jurnal esnafı, senin gibiler
tutulup kulaklarından birer birer
teşhir edilirler..
Ben ki, herhangi bir proleter şairiyim,
Marksisto - Leninist şuur
30 kilo kemik,
7 litre kan,
bir iki kilometre kadar,
damar,
adale, et, sinir ve deriyim;
...