Bu ülkede iki sene geçirmiş ve ruhlarına değilse de özel yaşamlarının içine dalmak ve sanat yapıtlarına hayran kalmak üzere bir Bengal ailesinin evine girmek için hiç de merak duymamıştım. Şantiye veya ofisteki işiyle düşüp kalkan, okuyup veya zaten Avrupa'da da görebileceğim şovlara giderek, yalnız bir sömürgeci hayatını sürmüştüm. O öğleden sonra, hayat tarzım hakkında ilk şüphelerimi yaşadım. Eve oldukça kederli halde döndüğümü hatırlıyorum.
Sayfa 16 - 1. Baskı, İstanbul-Nisan 2000