"Unutkan, umursamaz, açgözlü ve aptalca davranmakta sakınca görmedim, çünkü elde edemediğim şeye sahip olmak istiyordum. Peri masallarına, mutlu sonlara ve iyi ihtimallere inanmak istedim. Gerçekte olduğum gibi değil, daha iyi bir insanmışım gibi davranmak istedim ama tek yapabildiğin insanların ithamlarını haklı çıkararak bir dehşet öznesi olduğumu göstermek oldu. "
"Ümit;bir damla bal, baharda açan bir lale tarlası gibi. Taze bir yağmur, fısıldanan bir yemin, bulutsuz bir gök, bir cümlenin sonundaki mükemmel noktalama işareti ve bu dünyada dibe batmama engel olan tek şey."
Kesinlikle ilk kitaptan daha iyiydi ve daha akıcıydı. İlk yarısında bana bir sınır krizi geçirtti Juliette ama atlattık çok şükür. Karakter gelişimi de var fazla olmasa da. Bunu da Kenji'ye borçluyuz hiçbir düşüncesini sakınmadan gerçekleri Juliette'in yüzüne çarpıp çarpıp durdu ndkdkcm artık favori karakterim. Onun dışında Adam'ın sevgisi ilk kitapta bana çok gerçekçi gelmemişti, sevgisi bana geçememişti ama bu kitapta fazlasıyla hissettim.Bi yakınlaştık kendisiyle ndmdlx çok hoşuma gitti ne olursa olsun Juliette için savaşması ondan vazgeçememesi. Warner'ın da farklı bir yüzünü gördük. Onun da sevgisi ilk kitapta takıntı gibi gelmişti ama burada samimiydi. Bazı şok edici şeyler de öğrendik ama kitabın gidişatı için gerekli bir şey miydi emin olamadım. İlerideki kitaplarda oturur belki bunlar okudukça göreceğim artık. Evvet şimdilik bu kadardı. Seriyi hâlâ global de abartıldığı kadar çok beğenemedim ama distopya türü okumayı seviyorsanız okuyabilirsiniz bence içiniz rahat olsun.
Minik bir ek not düşeyim buraya bir de. Çeviri hakkında bir fikrim yok kitabı orijinal dilinde okuyorym çünkü. Türkçe çevirisini satan herhangi bir yeri bulamadığım ama seriyi çok merak ettiğim için İngilizce okuyorum. Dili öyle zor, ağdalı değil. B1 seviyesindeyseniz bile rahatça okursunuz. Benim gibi çeviri bulamayanlar için ekleyeyim dedim.
"... her şeyi hissetmek istiyorum. Öylece bekleyip kim bilirlerin kim bilirlerin, belkilerin ve büyük pişmanlıkların gölgesinde yaşamak istemiyorum. Ne var ne yoksa hissetmek istemiyorum çünkü uyandığımda bu olağanüstü olayın geride kaldığını, miadın dolduğunu ve elime geçen fırsatın kaçtığını ve bir daha asla geri gelmeyeceğini, bu ellerin bu sıcaklığı bir daha asla hissetmeyeceğini görürsem neler olacağını düşünüyorum.
Fakat acı çekiyorsam bunun nedeni acı çekmenin nasıl bir şey olduğunu iyi bilmem. Ne yapıyorsam başka türlüsünü yapmayı bilmediğimden yapıyorum. Doğru olduğunu düşündüğüm için yaptıklarımın ardında bana asla yanlış olduklarının öğretilmemiş olması var.
Çünkü tek hissettiğim nefretken dünyaya iyilikle yaklaşmak zor.
Çünkü hep dehşete tanık olmuşken dünyanın iyi yanını görmek çok zor.