Benim Gençliğim

Can Dündar
… sıradan bir günün başlangıcı gibi görünen bir sabahın, aslında sizi o çok ilerde sandığınız son durağa taşıyor olması ihtimali… tüyler ürpertici değil mi?
Sayfa 82
…bunca zamandır haksızlığın üstüne böylesine cesur yürümüş bir bedenin, birkaç kalleş kurşun karşısında bu kadar aciz olması…
Sayfa 82
Reklam
Buysa adaletin, bir daha adalet dilenmeyeceğiz senden... Merhametin bu kadarsa, al senin olsun!..
Sayfa 63
...ve ola ki bizdedir, içeride ya da dışarıda arayıp durduğumuz o ışığın kaynağı... ...içimizdedir.
Sayfa 35
Hepimizin bir kuyusu var elbet... En derine gömdüğümüz kaygılarımızı, ihtiraslarımızı, tutkularımızı saklayan, en mahrem sohbetlerimizi paylaştığımız, en cesur itiraflarımızı haykırdığımız bir kuyu, utandığımız anılarımızın yatağı... Endişelerimizin barınağı... Hepimiz düşer çıkarız bu kuyulara... Lakin sonunda kimimiz kuyumuzu kapatır gömeriz; kuyuya kapanıp gömülür kimimiz...
Sayfa 170
“Günler ağır günler ölüm haberleriyle geliyor En güzel günleri yaktık ellerimizle Ve gözümüzde kaybettik ağlamayı ve bundan dolayı biz unuttuk bağışlamayı…”
Sayfa 105
Reklam
Zamanında ülkenin düşünen gençlerini gömenler, bugün gençlerin düşüncesizliğinden sorumsuzluğundan şikayet ediyor.
Bu kavga bir hayırsız düş Uyanır neslim, uyanır elbet...
Sayfa 11
Aşk da deprem gibidir: Ne zaman kimi vuracağını asla önceden bilemezsiniz.
Sayfa 135
Ve sen ey zaman Tanrısı; ... Sen ne kudretlisin ki, devrilmiş liderleri kahraman, onları devirenleri duahan yaptın. Lanetlenmiş sloganlarımızı, onları lanetleyenlere söylettin. Asılmış gençlerimiz birer film yıldızı bugün... yakılmış kitaplarımız best-seller... Yeter artık; acı bize! Oynama bizimle!
Sayfa 48 - İmge Kitabevi
Reklam
Zamanında ülkenin düşünen gençlerini gömenler, bugün gençlerin düşüncesizliğinden sorumsuzluğundan şikayet ediyor.
Ülkenin kahir çoğunluğu için ev, Tezer Özlü’nün “Çocukluğun Soğuk Geceleri”nde öfkeyle söz ettiği mekâna benzer. Özlü, “Orta sınıf evlerinin ağır ve bunaltıcı havası”ndan yakınır kitabında... “Eski anılarla dolu, küf kokan, nemli, soğuk ve yalnız taşra evleri”nden söz eder.
Sayfa 33 - İmge Kitabevi
-"Bize bir özür borçlular"dedi. hayır bize bir ömür borçlular...
İdam edilebilsin diye yaşı büyütülmüş fidanların boyunları kırıldı birer birer, darbenin kırdığı kalemlerin buyruğuyla...
Sayfa 46 - İmge Kitabevi
İçeridekilerin özlemle dışarıyı gözlediği, dışarıdakilerin imrenerek içeriyi özlediği bir garip mabettir ev... Evin içindekiler dışarıda, dışarıdakiler içeride arasa da, herkes aynı ışığın peşindedir. ... ve ola ki bizdedir, içeride ya da dışarıda arayıp durduğumuz o ışığın kaynağı... ... içimizdedir.
Sayfa 35 - İmge Kitabevi
Resim