dergilerdeki öykülerinden sonra ilk toplamla gelmiş esra kahya. on iki öykülük toplam daha ilk öyküden diliyle sevdiriyor kendini. tanıdık külleri eşeleyen, içindeki kuyulara bakan öyküler. yer yer gülümseten, anlattığı yerlere elinizden tutup götüren keyifle okunan öyküler. içinden uzaklaşmış olmanın yankıları. "şeytan aldı götürdü" ile bitebilirmiş kitap sanki. son iki öykü fazlalık gibi geldi bana. hem akmıyorlar hem de bildik mevzular. ya da oraya gelene kadar çoktan doydum da işlemediler. "işte şimdi yemini bozduğun andır" ve "ölene kadar aramızda"ya bayıldım en çok. iyi ilk tanışma. öykü okurları ıskalamasın derim.