Benim Üniversitelerim
Maksim GorkiNewest Benim Üniversitelerim Reviews
You can find Newest Benim Üniversitelerim quotes, newest Benim Üniversitelerim book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Maksim GORKİ’nin kaleminden kendi hayatı… Üniversite hayali ile Kazan’a gelse de esas üniversitenin hayat mücadelesi olduğunu anlayan bir genç, devrim düşüncesinin yeni yeni filizlendiği bir Rusya ve bir araya geldiklerinde bütün iyi yanlarını bir kenara bırakarak acımasızlaşan, canavarlaşan insan yığınları... Bütün bunların harmanlandığı otobiyografik üçlemenin son kitabı BENİM ÜNİVERSİTELERİM.
Devrim öncesi Rusya’sını ve insanlarını gözler önüne seren bu eser, o dönemin düşünce akımlarından ve bu yolda karşılaştıkları zorluklardan bahsederken, Maksim GORKİ’nin insana ve topluma bakış açısının nasıl şekillendiği yönünde de ışık tutuyor okuyucusuna…
Ancak kısa kısa ve önemi olmayan olaylara fazlaca yer vermesi ve kitapta herhangi bir şekilde öne çıkmayan çok fazla isime değinmesi nedeniyle maalesef beklediğim akıcılıkta okuyamadım.
“Okuduğum bütün kitaplar, Hıristiyanlık, hümanizma düşünceleriyle ve insanlara merhamet duyulması feryatlarıyla doluydu. Tanıdığım en iyi insanlar, konu üzerine birbirinden güzel, ateşli sözler sıralıyorlardı. Doğrudan gözlemcisi olduğum hiçbir şeyin insanlara merhamet duygusuyla bir ilgisi yoktu; gördüğüm, yaşadığım her şey hemen tümüyle bu duyguya yabancıydı. Önümde göz alabildiğine açılan hayat, bitmek tükenmez düşmanlıklar, acımasızlıklar, beş para etmez şeylere sahip olma uğruna verilen bitmez tükenmez kirli savaşlarla doluydu. Bense yalnızca kitap peşindeydim, kitap dışında hiçbir şey umrumda değildi."
Maksim Gorki’nin otobiyografik 3 üçlemesinin son kitabıydı bu. Gorki’nin eserlerini okumadan önce hayatına kendine dair bir şeyler okumak istemiştim. Benim için biraz anlaşılması zor bir kitap oldu. Bu yazım dilinden vs. kaynaklı değil sadece bir biyografi kitabı okuyor gibi değildim. Sanki bir kurgu okuyordum. İlk iki kitap birkaç karekterin arasındaki diyaloglardan ibaret. Bunun yanında bir olay örgüsü içerisinde de değil. Hangi zamanda hangi yaşında olduğunu belirtmeden değişen zamanlar var. Kitabın arkasında dönemin iç yüzüne ışık tutan o dönemi de gözlemleyeceğimiz yazıyor fakat yaşanılan o senelerde ne Rusya’dan ne o dönemden bahsedilmiyor. Üçüncü kitapta tamamen kendini hayatı insanları o an hayatında olan her şeyi sorgulamalarından ibaret. Bu yüzden de kitap bir yerden sonrada ilerlemiyor. Yarım kitap bırakamadığımdan dolayı okudum ama beklediğim gibi değildi
Çocukluğum-Ekmeğimi Kazanırken-Benim Üniversitelerim / Tadımlık İnceleme
"Herkesin bir alınyazısı vardır... Kiminin alınyazısını melekler minik, gümüş çekiçleriyle yazar, kimininkini de şeytan, baltanın tersiyle!"
- Aleksey zor bir çocukluk geçirmiş, gençlik yıllarını çalışarak ve hayattaki amacını, yerini bulmakla geçirmiş bir insan. Onun yaşadıklarını okurken hissettiklerini hissetmekle kalmayıp, adeta onun beynine giriyoruz, düşüncelerinin olgunlaşmasına tanıklık ediyoruz. Gorki'nin bu kitabı ebedi bir eser çıkarma isteğinden çok yaşadıklarını yazıp kendi hayatıyla iç muhasebesini yaptığını hissettim. Kitaptaki ölümler, aşklar, kavgalar yalın, fakat bir o kadar da sert ve etkili. Hayatın gerçekliklerini yaşanmışlıklarla -ve yaşanamamışlıklarla- birinci elden okuyabileceğiniz, hissedebileceğiniz bir kitap. Ayrıca dönem Rusya'sını ve halkın devrim öncesi zihniyetini anlamak için büyük nimet. Umarım siz de okur ve benim hissettiklerimi hissedersiniz...
Yzarın hayatını anlattığı üç eserden biri olan, normalde sonuncusu ama benim dikkatsizliğimden kaynaklı kitapları başlıklarına göre kendi kafamda sıralayıp ikinci olduğunu düşünerek (ikinci kitabıda bende mevcut olduğu halde) okuduğum, okurken de oturmayan bir şeylerin olduğunu hissettiğim ve bir türlü toparlayamadığım benim için karışık bir eser oldu ne yazık ki...
Eserde daha çok çocukluk çağından sonraki üniversite hayatını anlatıldığını düşünürken, anladığım kadarıyla eğitimden daha çok deneyimlerinin, hayattan edindiği tecrübelerinin aktarıldığı bir çalışma olmuş.
Maksim Gorki'nin hayatını anlattığı üçüncü ve son kitabıdır. Eser, yazarın 15-16 yaşlarındaki üniversite okumak amacıyla Kazan'a doğru yola çıkışı ile başlıyor. 1880'lerin sonuna kadar olan dönemi kapsıyor.
Bu eser devrimin artık nasıl net bir biçimde yaklaştığını yansıtıyor. Okuyan, araştıran, örgütlenen, daha iyi bir yaşam arzusu içinde büyük bir özlemle bekledikleri devrime kendilerini adayan öğrencileri, işçileri anlatıyor.
Köylülere 'hepiniz özünüzde iyi insanlar olabilirsiniz fakat kötü yaşıyorsunuz,bunu hak etmiyorsunuz' diyen aydınlarla, kendi hallerine alışmış köylüler arasındaki mücadelenin kitabı bir nevi.
Gorki yanlışı görüyor,çok net bir şekilde bize yansıtıyor fakat derdini tam olarak anlatamıyor etrafındaki insanlara... (biliyorsunuz ki herkesin düşüncesi en doğrusu(!) Diğer iki kitaba göre daha politik bir eser. Dönemi ve Gorki' yi anlamak adına okunmalı diye düşünüyorum.
Gorki'nin bu eseri kendi hayatını yazdığı üçlemeden sonuncusu. Okuma aşkıyla yanarak üniversite eğitimi için Kazan'a gelir ama umduğu gibi okuyamaz. Çünkü hayat üniversitesiyle karşılaşarak hayattan alabileceği bütün dersleri almış, hayat okulunda yaşamla iç içe geçmiş, görmüş, geçirmiş, öğrenmiş ve mezun olmuştur. Bu üçlemeyi kısa zamanda, üç kitabı peş peşe okudum. Bundan sonra okuyacağım Gorki kitaplarına bu yolculuk sonunda hazır olduğumu düşünüyorum.