"Konuşmamız sırasında zoruma giden en büyük şey ise çocuğumuzun kimde kalacağı konusuydu. Sanki kanımızdan canımızdan bir parça hakkında değil de ortaklaşa parasını verip aldığımız bir eşya hakkında konuşuyor gibiydik. Nerede kalacak, hangi aralıklarla çocuğa kim bakacak, masraflarını kim karşılayacak gibi konuları tartışıp durduk. Oysa ortada hiçbir şeyden haberi olmayan masum bir çocuk vardı ve birbirini sevmeyi beceremeyen, birbirine saygı dahi duymayan iki bencil yetişkinin dudakları arasına sıkışmış yaşamının nasıl olacağını konuşuyorduk."
"Hani Yeşilçam filmlerinde esas oğlan ve esas kız filmin sonunda evlenirler, filmin jönü damatlığıyla, güzel kız da gelinliği ile arzı endam ederler. Kocaman ve içten bir gülümseme vardır yüzlerinde ve işte o an ekranda son yazısı belirir. Evlilik, mutlu sondur ya da mutlu son evliliktir mesajı verilir bize. Ya ondan sonrası nasıl gelişir? Ne olur bu çifte, bilemeyiz. Ben de evlenince mutlu son olacağını düşünmüştüm. Oysa film asıl o zaman başlıyormuş da haberim yokmuş."
Eğer evliliğinizin yürümesini istiyorsanız lekeye değil,her zaman güzelliğe bakmayı bilmelisiniz. İster bir eşte olsun,ister bir çocukta,bir komşuda, bir patronda ya da bir arkadaşta, ne kadar leke ararsanız okadar leke bulursunuz.
-Steven W. Vannoy