en sancılı ânımda benim "Allah" deyişimin bana kazandırdığı, anlaşıldığımı bilmenin bana sağladığı bir huzur vardı. bu denli anlaşıldığımı çevremdekilere anlatamıyordum.
"Kucaklayacak insana sahipseniz ve bunun farkındaysanız sarılın ona. Doyasıya değil, doymamayı isteyerek... Lütfen doymayın sarılmanın lezzetine. Kimbilir belki de birgün
birine sarılmak istersiniz; özümseyerek, ağlayarak, özleyerek...
İnsanın birilerini özlemesini anlar ve bir an önce gidip
bulmalarını öneririz. Ya insan sarılmaya özlem duyuyorsa.
Yanağına bir öpücük kondurmak için insan aramaya başladıysanız vazgeçin bundan. Öpülecek yanak aramaya başlamanız, yapayalnız olduğunuzu idrak etmeniz demektir. Bu idrak kime ne getirir ki?"
Ben... Bütün hissettiklerimi yüreğimden bildiklerimi beynimde, sevdiklerimi gönlümde, arzularımı hayallerimde tutmak zorunda olduğum her zaman dilimini, zorlanarak yaşayacağım bu kaçınılmaz ve kaçmaya çalışmadığım "ben"