Birçok insan asla büyümez. Tüm hayatları boyunca, sonsuz bir otorite ve rehberliğe şiddetle ihtiyaç duymayı sürdürürler. Bu tutum inanç değildir. Saf bir putperestliktir.
Aynı şekilde, "kim ya da neyim?" sorusunu ne kadar kararlılıkta ele alırsanız, diğer her şeyin dışında hiçbir şey olmadığımızı görmek de o denli kaçınılmaz olur. Bir tür mükemmellik ve üstünlük peşinde ne kadar koşarsanız -ahlakta, sanatta ya da tinsellikte- eski benlik oyununun mağrur ve inceltilmiş bir biçimini oynuyor olduğunuzu ve ulaştığınız her yüksekliğin başka birinin düşüklüğü ya da başarısızlığıyla karşılaştırıldığında size ve diğerlerine öyle geldiğini o kadar görürsünüz. Bu anlama ilk anda felç edicidir. Ne yöne gitseniz karşıtını beraberinde getireceğini ve böylece onu uyandıracağını görerek -açmazların en açmazında- kendinizi bir tuzakta bulursunuz. Bir İsa olmaya karar verin, sizi gammazlayacak bir Yehuda ve çarmıha gerecek bir guruh olacaktır. Bir şeytan olmaya karar verin, karşınızda kardeşlik ve sevgi bağlarıyla birleşmiş insanları bulacaksınız.
Çünkü eğer ne istediğini bilir ve ondan hoşnut olursanız, size güvenilebilir. Ama bilmiyorsanız, arzularınız sınırsızdır ve hiç kimse sizinle nasıl bir ilişkiye girileceğini bilemez. Haz alma yeteneğinden yoksun birini hiçbir şey tatmin edemez.