"dünyanın en büyük problemi, akılsız ve fanatik kişilerin kendilerinden son derece emin olması, buna karşılık zeki insanların sürekli şüpheler içinde olmasıdır."
Gerçekte öyle çok okuyordu ki daha on altı yaşında az daha görme yetisini yitirecekti. İşte bu sıralarda din sorunlarıyla ilgilenmeye ve özgür irade, ölümsüzlük ve Tanrı sorunları üzerinde düşünmeye başladı. Bu ilgiyi serbest düşünceli vasisi körüklüyordu, fakat
onun etkisinin büyüme çağındaki çocuğun inancını yıkacağından haklı olarak korkulduğundan adamın işine son verildi. Oysa bu, at kaçtıktan sonra ahırın kapısını kilitlemekti; şüphe tohumları ekilmiş bitmişti.